Hac Yolunda Ucub Kuyusuna Düşen Âbid

27 Aralık 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

İbret
Hacca gitmek üzere yayan yola çıkan bir âbid, o derece ibâdete düşkünmüş ki, her adımda iki rekât namaz kılarmış. Âbid, o kadar aşk u şevk ile gidiyormuş ki, yolda ayağına batan dikenleri bile çıkarmıyormuş. Bu minvâl üzere gitmekde olan âbid, bir müddet sonra kendisini beğenmeğe, başkalarından yüksek görmeye ve ibâdetiyle gururlanmaya başlamış. "Hiç kimse hacca senin gittiğin gibi gitmemişdir, hiç kimse senin kadar çok ibâdet etmemişdir" diye iğvâda bulunan şeytana aldanmış ve ucub kuyusuna düşüvermiş. Âbid, düşenin kurtulmasının pek zor olduğu ucub kuyusunda helâk olmak üzere iken, hâtifden şöyle bir nidâ gelmiş : "Ey ibâdetine güvenen kişi! Sakın ibâdetine mağrûr olup da Cenâb-ı Hakk'a lâyık bir iş yaptığını zannetme. Allah'ın ne senin ne de başkasının ibâdetine ihtiyâcı yokdur. Şeytanın iğvâsı ile hakîr gördüğün kullardan birinin gönlünü alman bile, her menzilde bin rekat namaz kılmandan daha hayırlıdır". Âbid, hemen tövbekâr olmuş ve düşdüğü o derin kuyudan Allah'ın tevfîkiyle kurtularak yoluna devam etmiş.

"Ben zâten fazla ibâdet etmiyorum, benim için ucuba düşme tehlikesi yok" diye düşünüp de sakın gaflete düşmeyesin. Zîrâ ibâdeti az olanlar için de ucuba düşme tehlikesi hep vardır. Zîrâ şeytan, insana azı çok gösterir. Hattâ şeytan, insana bazen kötüyü bile iyi gösterir. Görmüyor musun, birçok insan yaptıkları kötü işleri iyi zannederek gururlanıyorlar. Üstelik ucuba düşen herkese de böyle ilâhî bir yardım erişmeyebilir. Öyleyse "Benim başkaları kadar günâhım yok, benim ibâdetim başkalarından daha çok" diye gururlanmama ve ibâdet etmeyenleri ya da ibâdeti az olanları hakîr görme. Üstelik kimin ne olacağı da hiç belli değildir. Bugün bakarsın birisi Mekke'ye gitmiş Kabe'nin halkasına yapışmışdır, bir başkası da meyhâneye gitmiş içki şişesine sarılmışdır. Ertesi gün bir de bakarsın ki, Allah o meyhânedeki sarhoşu doğru yola iletmiş, Mekke'deki o hacıyı da dalâlete sevketmişdir. Zîrâ ne günâhkârlar için tövbe kapusu kapatılmışdır, ne de âbidlere cennetin tapusu verilmişdir. Söylediklerimizden şübhe ediyorsan, Sûre-i Fâtır'daki "اَفَمَنْ زُيِّنَ لَهُ سُٓوءُ عَمَلِه۪ فَرَاٰهُ حَسَنًاۜ فَاِنَّ اللّٰهَ يُضِلُّ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُۘ" âyet-i kerîmesini oku.


Terk eyle mâsivâyı gözet sırr-ı vahdeti
Benlik hayâlin eyleme zinhâr sen sen ol
Listeye geri dön