"Ben zâten fazla ibâdet etmiyorum, benim için ucuba düşme tehlikesi yok" diye düşünüp de sakın gaflete düşmeyesin. Zîrâ ibâdeti az olanlar için de ucuba düşme tehlikesi hep vardır. Zîrâ şeytan, insana azı çok gösterir. Hattâ şeytan, insana bazen kötüyü bile iyi gösterir. Görmüyor musun, birçok insan yaptıkları kötü işleri iyi zannederek gururlanıyorlar. Üstelik ucuba düşen herkese de böyle ilâhî bir yardım erişmeyebilir. Öyleyse "Benim başkaları kadar günâhım yok, benim ibâdetim başkalarından daha çok" diye gururlanmama ve ibâdet etmeyenleri ya da ibâdeti az olanları hakîr görme. Üstelik kimin ne olacağı da hiç belli değildir. Bugün bakarsın birisi Mekke'ye gitmiş Kabe'nin halkasına yapışmışdır, bir başkası da meyhâneye gitmiş içki şişesine sarılmışdır. Ertesi gün bir de bakarsın ki, Allah o meyhânedeki sarhoşu doğru yola iletmiş, Mekke'deki o hacıyı da dalâlete sevketmişdir. Zîrâ ne günâhkârlar için tövbe kapusu kapatılmışdır, ne de âbidlere cennetin tapusu verilmişdir. Söylediklerimizden şübhe ediyorsan, Sûre-i Fâtır'daki "اَفَمَنْ زُيِّنَ لَهُ سُٓوءُ عَمَلِه۪ فَرَاٰهُ حَسَنًاۜ فَاِنَّ اللّٰهَ يُضِلُّ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُۘ" âyet-i kerîmesini oku.
Terk eyle mâsivâyı gözet sırr-ı vahdeti
Benlik hayâlin eyleme zinhâr sen sen ol