3 Mart 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Musul'da iki gözü a'mâ bir Hâfız Osman Efendi varmış. Bu zat her seher minâreye çıkar, Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme na'atlar ve kasîdeler okur, Efendimize, âline, ehl-i beytine, ashâb ve ensârına salât-ü selâmlar okurmuş. Hâfız Osman Efendi, bir gece rüyâsında Dicle nehri kenarında çamaşır yıkamakla meşgûl nûr yüzlü pâkize bir hanım görmüş. Kendisine yaklaşıp sormuş, "Bu yıkadıklarınız nedir?" demiş. O nûr yüzlü hatun cevap vermiş, "Benim evlâdıma medhiyyeler okuyan zâtın elbiseleridir". Hâfız Osman Efendi, tekrar sormuş, "Sizin evlâdınız kimlerdir?" demiş. O hatun, "Benim oğullarım İmâm-ı Hasan ve Kerbelâ 'da şehîd olan İmâm-ı Hüseyn'dir" diye cevap vermiş. Hâfız Osman Efendi, Hazret-i Fatımatü'z-Zehrâ'nın huzûrlarında bulunduğunu anlayınca hemen ayaklarına kapanmış ve, "Şefâat Yâ Binti Resûl" demiş. Hayrü'n-nisâ Cenâb-ı Fatımatü'z-Zehrâ radıyallahu anhâ vâlidemiz, mübârek elleriyle Hâfız Osman Êfendinin görmeyen gözlerini mesh etmiş ve o anda körlüğü zâil olmuş ve görme nimetine kavuşmuş.
Hâfız Osman Efendi, uyanır uyanmaz derhal minâreye çıkmış ve "Ey ahâlî! Gelin görün! Efendime, O'nun âline ve evlâdına ashâbına okuduğum kasîdelerin mükâfâtını daha bu âlemde iken gördüm. Âhiretde, daha büyük iltifatlara mazhar olacağım muhakkakdır" âvâzesiyle bütün Musul halkına müjdeyi vermişdir. Bu kıssayı nakledenler, Hâfız Osman Efendinin, Ehl-i Beyt-i Mustafâ'dan gördüğü bu büyük lutuf ve mürüvveti ölünceye kadar her seher minâreden salât ü selâma devam etmek sûretiyle edâ-yı şükre çalışdığını da söylemişlerdir.
Ey bu risâlemizi okuyan müezzin efendiler! Ey müezzin olmayıp da Allahu Teâlâ'nın kendilerine güzel sesler bahş ettiği din kardeşlerim! Bu ve buna benzer daha bir çok kıssalardan hisse alınız. Seherlerde Allah Resûlüne, Ehl-i Beyt'ine, bütün enbiyâya salât ü selâm okuyunuz. Okuyunuz ki, baş gözleriniz de kalb gözleriniz de küşâd olsun.
Ey ehl-i îmân! Sizler de, onlara dâima salât ü selâm okuyunuz. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi, O'nun âlini ve evlâdını medh ediniz. Ola ki, kapalı olan basîretiniz bir gün açılıverir. İyi biliniz ki, bu zevât-ı âlînin, senin ve benim medhimize ihtiyaçları yokdur. Onların meddâhı, bizzat Hazreti Allah'dır.