Hâin Talebe

6 Şubat 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

İlim

Kethüdâzâde Ârif Efendi Hazretleri anlatıyor :

Sultan 3. Selim zamânında Fâtih Câmisinde ders veren bir dersiam varmış. Bu hocaefendinin talebelerinden birisi, hocasının hiç okutmadığı, mütalaa kılmadığı şerhlere ve hâşiyelere bakıp, oralardan bir takım müşkil meseleler bulup, herkesin huzûrunda hocasına çetrefilli sorular sorarak, hocayı sıkıştırmayı âdet hâline getirmiş. Hocaefendi her seferinde bu suâllere birer cevâb verirse de bu işe fenâ hâlde canı sıkılırmış. Bir değil, iki değil, üç değil, bu böyle devam edip gitmiş. Nihâyet o hâin talebe yine bir gün hocaefendiye böyle müşkil bir suâl tevcîh edince, hocaefendi cevâb verememiş, çâresiz kalmış ve çok mahcûb olmuş. O mahcûbiyyetle, "Artık bana burda ders okutmak lâzım değildir" diyerek pabuçlarını alıp câmiden dışarı çıkmış. Ertesi gün, o talebe cinnet geçirmiş, ne ders kalmış, ne de ilim, sokaklarda perîşân hâlde gezmeye başlamış.
Kişi üstâdına itmezse hürmet
İder iki cihânda ol nedâmet
Ki terbiyet be-gâyet hakdır ey dil
Bu hakkı bilmeyenler işi müşkil

Listeye geri dön