Hak Mürşidi Nasıl Tanıyabiliriz?

3 Kasım 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

İrşad
Mürşid-i AzîzimMuzaffer Efendi Hazretleri, Ziynetü'l Kulûb adlı eserinde hakîki mürşidlerin alâmetlerini şöyle beyân etmişdir :
Hak mürşidlerin sıfatları şunlardır : 

1) Böyle bir zâtı görenlerin kalblerinden bütün kederler def' olur, kalbleri sevince gark olur ve safâya erer. Gerçek mürşidler, konuşmalarında, âhireti hatırlatır ve mahlûkâtı sevmeği teşvîk ederler. İnsanları, Allah'ın rızâsına ve Resûl aleyhisselâmın sünnetine davet ederler. Allah sevgisini, Peygamber muhabbetini, evliyâullah sîretini kalblere nakşederler. Dünyâ ve âhiret müşkillerini halleder, insanı insanlığa kalbeder, Kur'ân-ı Kerîm'in nûru ile nûrlandırır, Muhammed boyası ile boyar, meveddet ışığı ile yolunu aydınlatırlar. Îmânın şuuruna erdirir, îmânın lezzetini duyurur, rûhları îmân ve islâm aşkı ile doyururlar. Dâimâ hakkı ve sabrı tavsiye ve telkin ederler.


2) Cömert ve kerîm olurlar. Dâimâ güler yüzlüdürler. Musîbetlere ve belâlara sabır ve tahammüllü, mütevâzı fakat cesûr olurlar. Kendileri az yerler, daha çok yedirmeyi severler. Şahıslarına karşı işlenen suçları ve kabahatleri hoş görücü ve affedici olurlar.


3 ) Duâları kabûle karîn ve nefesleri şifâlı olurlar. Müridlerinin her türlü müşkillerini hallederler ve kendilerine tâbi' olanları Allah ve Resûlü'ne îsâl ederler. Kendilerine âsî olanları hattâ hakâretde bulunanları bağışlar ve onların ıslâhı için duâ ederler. Dünyâya kanâatkâr fakat âhirete harîs olurlar. Rahîm ve şefîk, ehl-i kerem ve sâhib-i lutuf olup müstahlefi bulundukları Resûl-i Zîşân'ın sıfatları ile sıfatlanırlar. Birer hidâyet yıldızı gibi, insanları Hakk'a iletirler.
Efendi Hazretleri, bir sohbetlerinde, sahte ve yarım mürşidlerden sakınılması husûsunda da şöyle tenbihâtda bulunmuşlardı : 
Nasıl ki yarım doktor insanı tedâvî edemez ve önünde sonunda helâkine sebeb olursa, yarım mürşid de insânın ma'nen helâkine sebeb olur. Ancak yarım doktor pek pek insanın fânî hayâtına son verir ve onu bilgisizliği yüzünden öldürür. Yarım ve sahte mürşid ise, insanın dünyâ ve âhiretde ebediyyen helâk olmasına sebeb olur. Yarım doktor, kişinin yalnız dünyâ hayâtını söndürür. Sahte mürşid ise, mürîdini kötü ve bâtıl itikadlara itmek ve dalâlet yollarına iletmekle hem dünyâsını hem de âhiretini yıkar, harâb eder.
Efendi Hazetleri, "Bir kimsenin gerçek bir mürşid olduğunu nasıl anlayabilirim?" diye soran bir Amerikalı'ya da şu cevâbı vermişlerdi :
Hakîkî mürşidi ta'rîf edelim ona. O mürşid, onun kalbine Allah sevgisi, Allah korkusu veriyor mu? İnsanlara ve bütün mahlûkâta merhameti ve şefkati tavsiye ediyor mu? Ona Allah sevgisini, Allah muhabbetini verdi, insanlara da merhameti ve şefkati de ta'lîm etdi, onun huzûruna gitdiği vakitde, kalbi saâdete, refâha ve safâya kalb oluyor mu? Onu kötülüklerden men ediyor mu? Ve insanlığa yardıma, hizmete davet ediyor mu? Öyleyse ona iyi tutunsun. Böyle, tanıması böyle. Ben ona deryâdan bir katre, şemsden bir zerre söyledim.

Amerika'daki bir sohbetlerinde, "O kadar çok mürşid var ki hakîkî mürşidi nasıl tanıyabiliriz?" diye sorulunca Efendi Hazretleri buyurdular ki : 

Allah'a sığınsın, Allah'dan istesin. O nereden tanıyacak hakîkî mürşidi. Ona imkân yok! Var birine gider tutunur ama bilmiyor ne olduğunu onun. Mürşid meselesinde Allah'a öyle yalvaracak ki, "Yâ Rabbi senin rızâ-yı şerîfine ve beni sana götürecek olan el hangi eldir, bana bunu göster ve bunu bana nasîb et" diye yalvaracak. Günlerce! Öyle kolay olur mu. Yâhud böyle olmaz, o mürşid, o veliyyullah olan zât, onu sever ve onu kendisine celbetmek için ona bazı kerâmât zuhûr eder, alır onu. Ona sözümüz yok.
Mürşid olacak olan zevâtın sıfatları vardır. O sıfatlara mâlik olanlar mürşid olabilirler. Şeyhler çok. Yal şeyhi var, yemek yiyor devamlı. Kâl şeyhi var, söz söyleyen. Avrat şeyhi var. Evrad şeyhi var. Sonra tekke şeyhi var. Bir de takke şeyhi var. Bir de petrol şeyhi var. Bir alay şeyh var böyle. Hattâ o petrol şeyhlerinden birisi, İngiltere'de kızın kulağını kopardı severken, bir buçuk milyon sterlin ödedi oraya. Petrol şeyhi, aşka gelmiş. Yaaa! Sonra hâl şeyhi var. Bakacak böyle, bir takım şartları var. Yüzünü gördüğü vakitde, ona Allah'ı hatırlıyor mu?. Onun yanına gitdiği vakitde, kederli gidiyor, o kederi gidip safâya eriyor mu? Dînî müşkillerini hallediyor mu? Ona Allah'ı sevdiriyor mu? Onu iyiliğe teşvîk ediyor mu? İşte o vakit güneş gibi hak mürşid işte. Ama öyle olmazsa, ver parayı, at cebe, getir yiyelim, o vakit olmaz. 
Sâliki idlâl eder mürşidi noksân olsa
Kâmil-i insân eder kâmil-i insân olsa


Listeye geri dön