Kamu erbâb-ı isti'dâd onun kavline baş eğmiş
Velâyet 'âleminde pâdişâh-ı sâhib-efserdir
Şular kim zevk-yâb olmaz onun 'ilm-i lezîzinden
Nedir hak ile bâtıl fark edemez 'akl-ı kemterdir
Nice ikrâr-ı îmân eylesin halk itmeyüp inkâr
Anın nutku nidâ-yı zâğ değil savt-ı gazanferdir
Dem-i hoş-bûsu a'lâdır hitâm-ı miskden 'uşşâka
Ki 'aşkı od u nefsi od vücûdu sanki micmerdir
Cihânı idüp istiâb kamu mest eylemiş halkı
Dimâğ-ı 'âşıkân yâhu o bûy ile mu'attardır
O bir şâh-ı a'lâdır kim sürer dîvân-ı lâhûtu
Kamû ervâh-ı ehlullâh huzûruna hevesgerdir
O bir sâhib-sicildir bâtın-ı şer'-i velâyetde
Kamu esmâ-i ehlullâh o defterde muharrerdir
O bir iksîr-i a'zamdır veyâhud milh-i 'âlemdir
Veyâ âhen dili zer kılmağa kibrît-i ahmerdir
Celâleddîn ü Şemseddîn ü Sadreddîn ana bende
Kamunun ol velîsidir kamuya tâc-ı ber-serdir
Revâdır nâmına hâtem dimek mülk-i velâyetde
'Atâ-yı sırr-ı Hakk'da Hâtem-i Tay'dan büzürg-terdir
Sorarsan hâl-i tahkîkin eger ol zâtın ey 'âşık
Muhakkak sûret u cismi misâliyye-i Hayder'dir
Kabûlî şöyle bildim ki velâyet ehline Hakk'dan
Hakîkat 'ilmini muhbir o bir nâmûs-ı ekberdir