29 Ekim 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
NA'T-I ŞERÎF
Hâkipâyın tûtiyâ-ı dîde-i ehl-i niyâz
Yüz süren ihlâs ile olmuş çü şâh-ı ser-firâz
Hakk'ı sevenler, senin ayağının tozunu gözlerine sürme diye çekerler. Samîmiyetle sana tâbi olan, yoluna baş koyan, yükselir, yücelir, ulu bir sultân olur.
Ol zamân kim Hakk sana dedi habîbim Mustafâ
Enbiyâ vü mürselîn beyninde etdi imtiyâz
Allah sana sevgilim diyerek, sana habîb pâyesini vererek, diğer peygamberlerden ayırdı seni, en yüksek mevkiyi verdi sana.
"Men reânî" remzini fehm etmişem hakka'l-yakîn
Eylemem nâ-ehl ü nâdâna efendim keşf-i râz
"Men raânî fe kad raa'l-hakk" sözünle işâret etdiğin ma'nâyı anladım ama ehli olmayana, câhillere bunu anlatamam ki.
'Âşık u ma'şûk u 'aşk âmed cüdâ der-tefrika
Lîk der-cem'-i hakîkat çi hakîkat çi mecâz
Görünüşde âşık başka, aşk başka, maşûk başka lâkin hakîkatde öyle değil. Hakîkat bâbında, hakîkat ne, mecaz ne?
'Âşıkân-râ fî-salât-ı dâimûn âmed delîl
Gerçi der-hâbest Müştâk der-niyâzest der-namâz
Salât-ı dâimûn mertebesine eren âşıklar katında delîli var bunun. Gerçi Müştâk namazda da niyazda da uykudadır.
Müştâk Baba
Kuddise Sırruh