11 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
ve
ÎZÂHI
Hakk yoluna çün ki şerî'at esâs
Oldu tarîkatla hakîkat cinâs
Bizde bunun cem'i vâr eylerse nâs
İltemese yeltemisü iltimâs
Hakk yolunun esâsı şerîatdır. Tarîkat ve tarîkat yoluyla varılan hakîkat şerîatın içindedir ama derinlerdedir. Kâmil mürşidler, bunların hepsini bir araya getirmişlerdir. Yani şerîata bağlı oldukları gibi, şerâtın sırrı olan tarîkatı da ikmâl etmişler, tarîkatın sırrı olan hakîkate de vâkıf olmuşlardır. Onlar gibi olmak isteyen onlardan yardım almalıdır. İltimas istemek demekdir.
İster isen iki cihân 'izzetin
Pîr elin al cân ile kıl hizmetin
Mümkün ola tâ nefesi himmetin
İhtebese yehtebisü ihtibâs
İki cihân saâdetini isteyen kâmil bir mürşidin elini tutmalı, onun dediklerini yapmalı, gösterdiği gibi hareket etmeli ve mürşidin sözünü, sohbetini ganîmet bilmelidir. İhtibâs ganîmet edinmek demekdir.
Kibri tevâzu' oduna yakmadın
Varlığının kal'asını yıkmadın
Görmedi kes Tûr-i dile çıkmadın
İktebese yektebisü iktibâs
Bu yola giren kişi, nefsini kötü sıfatlardan temizlemeli, nefsi ile mücâdele etmeli, kibirden, ucubdan, riyâdan, hasedden kurtulmalı ve kalbini öyle bir temizlemelidir ki o kalb Tûr gibi Allah'a mülâkât mahalli olsun. Bu da çalışma ü gayret ile olur. İktibas, ateş almak demekdir. Burada Hazret-i Mûsa'nın dağda gördüğü ateşe işâret vardır.
'Aşka mekân olmadı dâr u diyâr
Gönlünü pâk etmeğe sa'y eyle var
Tâ ki gelüp eyleye ol şâh-vâr
İncelese yencelisü incilâs
Allah mekândan münezzehdir. Onu bulmak isteyen ancak kalbinde bulabilir. Çünkü kalb beytullahdır, sarây-ı ilâhîdir yani Allah, kalbe tecellî eder. Fakat nasıl ki temiz olmayan bir yere bir pâdişâh gelip oturmazsa, mâsivâ pislikleri ile dolu olan kalblere de tecelliyât-ı ilâhî vâki olmaz. Kalb tasfiye edilir ve oradan herşey çıkarılırsa tecelliyât-ı ilâhî vâki olur. Yani sultan sarayına girip tahtına oturmuş gibi olur. İncilâs, oturmak demekdir.
Kandadır ârâmın eyâ dil aceb
Cennet ü hûrî sana arz olsa hep
Kûy-i dilârâda diler rûz u şeb
İrteşese yerteşisü iritşâs
Böyle bir gönül, dünyevî şeylerden zevk almaz, âhiret nimetleri de ona zevk vermez. Artık o dünyâyı da ukbâyı da unutmuş Allah'a bağlanmışdır ve dâimâ Hakk'ın kapısını bekler. Tıpkı yaz kış yağmur kar aç susuz demeden sevgilisinin kapısında bekleyen bir âşık gibi. Bunların yegâne zevki sevgili hasreti ile döktükleri gözyaşlarıdır. İrtişâs, gözyaşı dökmek demekdir.
Her seherî zikre devâm eyle kalk
Aydî visâl etmeğe mir'âta bak
Tâ ki ede gönlüne envâr-ı Hakk
İn'akese yen'akisü in'ikâs
Âşık, seher vakti uyumaz, her seherde kalkıp Hakk'ı zikreder. Bu zikirler sâyesinde âşıkın gönlünde marifetullah güneşi doğar. Bu güneş hem onu hem etrafını aydınlatır. İn'ikâs, aksetmek, yansımak demekdir.
Aydî Baba
Kuddise Sırruh