Muzaffer Efendi Hazretleri, Sûre-i Asr'ı tefsîr ederken buyurdular ki :
Mâdem ki mü'minsin öyleyse dâimâ "HAKK" üzerinde bulunacaksın. Gönlün ALLAH'lı olacak. Ef'âl u harekâtın da ALLAH'lı olacak. Her işde Allah rızâsını arayacaksın ve herkesi "HAKK"a da'vet edeceksin ve "HAKK"ı tavsiye edeceksin.
"ﺣﻖ HAKK"ın lugâtdeki karşılığı hakîkatdir, zıddı bâtıldır. "HAKK" aynı zamanda Cenâb-ı Hakk'ın isimlerinden bir isimdir. Bu sûre-i celîleden açıkça anlaşılan şudur ki, insanın kurtuluşu, îmân edip sâlih ameller işlemekde ve insanlara hakkı ve sabrı tavsiye etmekdedir. Îmândan maksad, Hakk'ı bilmekdir. Sâlih amelden maksad, Hakk'la olmakdır. Hakk'ı bilip, Hakk ile olan bir kimse, bu büyük nimete herkesin nâil olmasını ister ve halkı Hakk'a çağırır ki bunun adı da irşâddır.