Halk Eyledin Ey Hudâ Bu İbretgâhı
30 Mart 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Halk eyledin ey Hudâ bu 'ibretgâhı
Eflâk ü 'anâsır u bu şems u mâhı
Kur`ân'da dedin "fe semme vechullah"ı
"İlâhî erine'l-eşyâe kemâhi"
Eflâk u 'anâsır u mevâlid ey dil
Ecsâm u tebâyi' vü suverdir hep bil
Çün 'âlemedir Hakîm sun'u şâmil
Pes hey'et-i 'âlemi tefekkür hoş kıl
Eflâk ile devreder kevâkib her ân
Te'sîr edüp imtizâc eder ber erkân
Dört tab'-ı muhâlif olsa memzûc ey cân
Ma'den ile nebât olur vü hayvân insân
Hakkı bu cihânı bil kitâb-ı hikmet
Eflâk u 'anâsırı hurûf u kudret
Terkîb ü mevâlîd ü kelâm-ı 'İzzet
Fehm et kelimât-ı Rabb'i al çok ibret
Bulan kelimât-ı Rabb'inden ma'nâyı
Hiç olmaz harf-gîr ve kor kavgâyı
Tûbâ ana kim o fehm eder eşyâyı
Ne görüp işitse yâd eder Mevlâ'yı
Hakkı dile gel kılma heves dünyâya
Emvâcı koyup kendini sal deryâya
Bak bu kelimât-ı Rab olan eşyâya
Hoş bu kelimâtı anla dal ma'nâya
Bir bahr ne eksilir ne artar aslen
Emvâcı gelir gider o bahre vaslen
'Âlem ki o mevcler gibidir mislen
Kalmaz iki ân içinde bâkî faslen
Hakkı Hakk için ver ehline dünyâyı
Ednâyı unut seversen ol a'lâyı
Emvâc ile boş yorulma bul deryâyı
Yok anla bu mâsivâyı bil Mevlâ'yı
Hakkı anı iste bil cihânı fânî
Bul mevt-i irâdîde hayât-ı cânı
"Mûtû kable en temûtû"yü tanı
Dünyâ seni terk etmeden sen eyle anı
Âh savmla bağlasam dehânı hani
'Akl okusa nusha-i cihânı hani
Dil bilse o ma'nâ-yı nihânı hani
Cân bulsa o cân-ı cânı hani hani
Âh samtla bağlasam dehânı hani
Dil söylese dinlesem nihânı hani
Cân görse o ma'nâyı cihânı hani
'Aşk ile bulaydım anı hani hani
Bir bildim iki cihânı mağrûr oldum
Ahkâm u merâtibin koyup dûr oldum
Çün hâl ile vahdet-i vücûdu buldum
Pes hıfz-ı merâtibiyle mesrûr oldum
Hep varlığı bir bilince şâdân oldum
Ahkâm u merâtibinde nâdân oldum
Çün bildiğimi görüp de hayrân oldum
Her mertebede mutî'-i fermân oldum
Tevhîd-i vücûda çün ki hemrâh oldum
Ahkâm u merâtibinde gümrâh oldum
Çün zevk-i şühûda erdim âgâh oldum
Her mertebesinde hoş me'allah oldum
Zannımca yakîn ü sıdk ile sıddîkam
Tevhîd-i vücûd ile dolu tahkîkam
Her mertebede çün vücûd eder diğer hükm
Pes hıfz-ı merâtib etmesem zındîkam
Bil vahdet 'âlemi ki 'arz-ı Hakk'dır
Ol şeh ki gayyûrdur bu sırr-ı muğlakdır
Esrâr-ı cihânı söyleyen ahmakdır
Hıfz edeni hıfz eden şeh-i mutlakdır
Eflâk u 'anâsır u mevâlid ey dil
Ecsâm u tebâyi' vü suverdir hep bil
Çün 'âlemedir Hakîm sun'u şâmil
Pes hey'et-i 'âlemi tefekkür hoş kıl
Eflâk ile devreder kevâkib her ân
Te'sîr edüp imtizâc eder ber erkân
Dört tab'-ı muhâlif olsa memzûc ey cân
Ma'den ile nebât olur vü hayvân insân
Hakkı bu cihânı bil kitâb-ı hikmet
Eflâk u 'anâsırı hurûf u kudret
Terkîb ü mevâlîd ü kelâm-ı 'İzzet
Fehm et kelimât-ı Rabb'i al çok ibret
Bulan kelimât-ı Rabb'inden ma'nâyı
Hiç olmaz harf-gîr ve kor kavgâyı
Tûbâ ana kim o fehm eder eşyâyı
Ne görüp işitse yâd eder Mevlâ'yı
Hakkı dile gel kılma heves dünyâya
Emvâcı koyup kendini sal deryâya
Bak bu kelimât-ı Rab olan eşyâya
Hoş bu kelimâtı anla dal ma'nâya
Bir bahr ne eksilir ne artar aslen
Emvâcı gelir gider o bahre vaslen
'Âlem ki o mevcler gibidir mislen
Kalmaz iki ân içinde bâkî faslen
Hakkı Hakk için ver ehline dünyâyı
Ednâyı unut seversen ol a'lâyı
Emvâc ile boş yorulma bul deryâyı
Yok anla bu mâsivâyı bil Mevlâ'yı
Hakkı anı iste bil cihânı fânî
Bul mevt-i irâdîde hayât-ı cânı
"Mûtû kable en temûtû"yü tanı
Dünyâ seni terk etmeden sen eyle anı
Âh savmla bağlasam dehânı hani
'Akl okusa nusha-i cihânı hani
Dil bilse o ma'nâ-yı nihânı hani
Cân bulsa o cân-ı cânı hani hani
Âh samtla bağlasam dehânı hani
Dil söylese dinlesem nihânı hani
Cân görse o ma'nâyı cihânı hani
'Aşk ile bulaydım anı hani hani
Bir bildim iki cihânı mağrûr oldum
Ahkâm u merâtibin koyup dûr oldum
Çün hâl ile vahdet-i vücûdu buldum
Pes hıfz-ı merâtibiyle mesrûr oldum
Hep varlığı bir bilince şâdân oldum
Ahkâm u merâtibinde nâdân oldum
Çün bildiğimi görüp de hayrân oldum
Her mertebede mutî'-i fermân oldum
Tevhîd-i vücûda çün ki hemrâh oldum
Ahkâm u merâtibinde gümrâh oldum
Çün zevk-i şühûda erdim âgâh oldum
Her mertebesinde hoş me'allah oldum
Zannımca yakîn ü sıdk ile sıddîkam
Tevhîd-i vücûd ile dolu tahkîkam
Her mertebede çün vücûd eder diğer hükm
Pes hıfz-ı merâtib etmesem zındîkam
Bil vahdet 'âlemi ki 'arz-ı Hakk'dır
Ol şeh ki gayyûrdur bu sırr-ı muğlakdır
Esrâr-ı cihânı söyleyen ahmakdır
Hıfz edeni hıfz eden şeh-i mutlakdır
İbrâhîm Hakkı Erzurûmî
Kuddise Sırruh