23 Ocak 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Zünnûn-i Mısrî Hazretlerine, "Uzlet ne zaman sıhhatli olur?" diye sormuşlar, "Nefsinden uzlet etmekde kuvvetli olduğun zaman" buyurmuşlar.
Şeyhü'l-Ekber Hazretleri El-Kevkebü'd-Dürrî fî Menâkıbı Zinnûn el-Mısrî adlı eserinde Hazret'in bu sözünü îzâh sadedinde buyuruyorlar ki :
Eğer kişi nefsinden uzaklaşabilseydi, matlûbuna erişmiş olurdu ve böylece insanlardan uzaklaşmasına ihtiyâç kalmazdı. Nitekim rivâyet olunduğuna göre Ebû Yezîd el-Bistâmî, bir münâcâtında, "Allahım, sana vuslat nasıl olur?" deyince, kendisine şöyle hitâb olundu : "Nefsini bırak da gel". Kim nefsinden uzaklaşmışsa, Allah'dan gayrı her şeyden uzaklaşmış demekdir. Halbuki O onlardadır ve onlarladır. Fakat mahlûkât ile Allah arasında öyle bir perde vardır ki berzah teşkîl eder.
Şeyhü'l-Ekber Hazretleri aynı husûsda Zünnûn-ı Mısrî Hazretlerinin şu sözünü de naklediyorlar. Hazret buyurmuş ki :
İhlâsa erişmek için yalnızlıkdan daha faydalı bir şey görmedim. Çünkü kişi yalnızlık halinde, Allah'dan gayrısını göremez. Allah'dan gayrısını görmediği zaman da onu harekete geçiren ancak haşyetullah olur. Kim yalnızlıkdan hoşlanırsa, hiç şübhesiz o ihlâs sütununa yapışmış ve sıdk direklerinin en büyüğüne tutunmuş demekdir.
Zünnûn-ı Mısrî Hazretler halvet ve uzletin hakîkatini de şöyle beyân buyurmuşlar :
Allah ile yalnız kalmak, Allah'dan gayrı her şeyden alâkayı kesmekle olur.