22 Aralık 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
HAMD
Hamd-i lâ-yuhsâ Hudâ'nın şânına mutlak sezâ
Sâni-i tekvîn O’dur îcâdına yok intihâ
Hem senâ-yi âferîn olsun o zâta bî-'aded
Kullarına fazl u ihsân eylemiş kim lâ-yu'ad
Nev'-i insânı husûsâ gayrıdan kılmış şerîf
"Ahsen-i takvîm" ile öğmüş yaratmış hem zarîf
Nüsha-i insânda kılmış 'âlem-i kübrâyı cem'
Zâtını tevhîd için vermiş ona hem nutk u fem
Şâ'ir-i gâfil nizâm-ı nazmı kılmışken vebâl
'Ârif-i billâha kılmış şi'r ü nazmı Hakk helâl
'Âlem-i farkda ne hoşdur dilberin vechinde hâl
'Âlem-i tevhîdde kim var levn ü sûret bir hayâl
Cümle eşyâ bir cemâlin mazharı düşmüş meğer
Anın içün rûz u şeb ay gün felek durmaz döner
Bir tecellî mazharı 'âlemler etmiş âşikâr
Bilmezem hâb mı hayâl mi yâ nedir bu rûzigâr
'Aşk ile kılmış kimin 'âşık kimin ma'şûk-ı râz
'Âşıka yanmak yakılmak ma'şûkun elinde nâz
Her sıfatdan görünen ol gören oldur bî-gümân
Vech-i dilber ziyneti hem âh u zâr-ı 'âşıkân
"Kul hüvallahü ehad" "âmentü billâhi's-samed"
Doğmadı doğurmadı şânında yok "küfüven ehad"
Bâ-husûs ol masdar-ı 'âlem Muhammed Mustafâ
Mersad-ı Hakk'dır cemâl-i nûr-ı pâk-i pür-zıyâ
Şânını "Levlâk" okur hem medh eder Bârî Hudâ
Bûsitân-ı 'âlem anınla bulur neşv ü nemâ
Mazhar-ı Hakk'dır vücûdu rahmeten-lil-'âlemîn
Vech-i nûrundan bezetmiş yârim etmiş nâzenîn
Rûhuna yâ Rab salât et cismine bî-had selâm
Ez-ezel âbâd-ı dünyâ tâ ilâ yevmi'l kıyâm
Vâlideyn ü ehl-i beyt 'amm-i selâse ibn-i 'amm
Çâr-yâr-ı sâdıka ashâba hem küllü'l-ümem
Nefsini bilmekden 'âcizken Kemâlî bî-ta'ab
Medh-hân olmuş Hudâ Peygamberi gâyet 'aceb
Osman Kemâlî Efendi
Kuddise Sırruh