7 Kasım 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
NA'T-I ŞERÎF
Hamdülillah çok şükür cânımda pinhân Mustafâ
Gizli değil gün gibi rûhumda 'ayân Mustafâ
Ma'nâsında bu sözün medhali yokdur 'aklımın
Mü'minin gönlü evinde sâf mihmân Mustafâ
Rü'yetim ta'bîr eden hakka'l-yakîn sensin benim
Şübhesiz Hakk'dan gelen âyât-ı burhân Mustafâ
Cümle 'âlem zikrinin medhinde âcizdir senin
Sözü şîrîn lebi sükker nutku Kur`ân Mustafâ
"Küntü kenz"in vahdetinden 'âşıka budur nişân
Ma'nâsı gelmez dile deryâ-yı 'ummân Mustafâ
Hürmetine Hakk senin verdi kerâmet dilime
Mu'cizât tahtındaki hükm ıssı sultân Mustafâ
Ben kemem kemden medh eyleyem her dem seni
Cümle 'âlem halkına lutf ile ihsân Mustafâ
'Âsîyem çokdur günâhım kıl şefâ'at Hakk içün
'Âşık-ı bîçârenin derdine dermân Mustafâ
Sen şefâ'at etmeseydin edemezdim medhini
Hûb cemâlin her nefes 'âşıka seyrân Mustafâ
Rengine boyandı rûhum şâhidim tevhîd-i zât
Ârifin nutku içinde âb-ı hayvân Mustafâ
Bir nefes cân ger vechini görmezse olur helâk
'Âşıka senden gelen la'l-i Bedahşân Mustafâ
Hakk katında her ne dersen bir sözün olmaz iki
Bunca mürsel arasında şâh-ı hûbân Mustafâ
Gayrıdan etmez recâyı vâsıl olan nûruna
'Âşıkın kalbi içinde verd-i reyhân Mustafâ
Mürde kalbin Vâhib'in ihyâ edelden der bunu
Hakk Te'âlâ'nın sirâcı şem'-i rahşân Mustafâ
Mu'cizâtın zerresidir etdiğin şakka'l-kamer
"Küntü kenz"in sırrı sensin mâh-ı tâbân Mustafâ
Nicesi şerh eylesin miskîn Vehâbî vechini
Ta'bîrin gelmez dile meh-rû dırahşân Mustafâ
Vechini bir kez görenler nice baksın cennete
"Mim" cemâlindir senin serv-i hırâmân Mustafâ
Kıl şefâ'at Vâhib'e bir dahi 'akla gelmesin
Sende zâhir gördü çün ol nûr-i Yezdân Mustafâ
İnşâallah cânıma zâtından açdın râzını
Zâhir ü bâtın hüve nûruyla yeksân Mustafâ
Vâhib'in eksikliğin ma'zûr buyur 'ayb olmasın
'Âlem-i vuslatdaki sırrında hayrân Mustafâ
Her kime kılsan nazar mü'min muvahhid hâss olur
Himmet eyle olmasın medhinde noksân Mustafâ
Ümmetin miskîn Vehâb'ın sözü ağzın yarıdır
Bî-nişân ü lâ-mekân zâtında insân Mustafâ
Her ne halk etdi ilâhım sana izhâr eyledi
Cümle dilden söylemeklik sana âsân Mustafâ
Dü cihânın devletin arz etme almaz Vâhibî
Mahsûdu senden hemân vicdân u 'irfân Mustafâ
Abdülvehhâb Ümmî
Kuddise Sırruh