15 Şubat 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürîdin, küstâhlık ederek, kâmil mürşid ne yaparsa yapması lâyık değildir. Çünkü helva, hekîme zarar vermez ama hastaya zarar verir. Soğuk ve kar, olmuş üzüme dokunmaz fakat koruğa zarar verir. Çünkü koruk henüz kemâle gelmemişdir. Velî, zehir yese bal olur fakat aynı zehiri tâlib yese aklı kararır ve büyük zarara uğrar.Mürşid-i azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri bu hususda şu misâli verirlerdi :
Hazret-i Mevlânâ'nın arzusu ile Şems-i Tebrîzî'yi bulmak için Şam'a kadar giden dervîşler, O'nu Şam'ın bir mahallesinde, gayr-i müslim bir delikanlı ile tavla oynarken buldular. Buna çok şaşırdılar. "Nasıl olur da Mevlânâ gibi bir veliyyullahın kendisi için deli dîvâne olduğu böyle yüce bir insan oturup da müslümanların kerîh gördüğü bir işi işler" diye düşündüler. Bilemediler ki şems-i hakîkat olan o büyük mürşid, o delikanlının hidâyetine sebeb olmuşdu.Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Kâmil bir insan irşâd maksadıyla kötülerin arasına gidebilir çünkü onlara uyma tehlikesi yokdur. Nâkıs olan bir kişi ise, kötülerden uzak durmalıdır zîrâ henüz nefsini tam ma'nâsıyla ıslâh etmediği için o da onlara uyabilir.Bir misâl de biz verelim. Bir mürşid-i kâmil, yüce insanlara pek yakışmadığı düşünülen veya sofuların gözüne çirkin görünen bir iş yapabilir. Meselâ sigara içmek böyle bir işdir. Kâmil bir mürşid sigara içiyor olsa, o mürşide bağlanan kimseler "Mâdem şeyhimiz içiyor öyleyse bizde içelim" dememeli, "Efendinin herhalde bir bildiği vardır" diyerek hikmetini düşünmelidirler. Bir düşünün, hiç sigara içmeyen ve huzûrunda da içilmesine aslâ müsâade etmeyen bir kimse, sigara tiryâkisi olanları nasıl irşâd edebilir ki? Bir çok büyük mürşidler, tıpkı Şems-i Tebrîzî Hazretleri'nin o gayr-i müslim genç ile tavla oynaması gibi, şerî'ata muhâlif olmayan fakat halkın kınamasına sebeb olacak bir takım işleri sırf irşâd maksadıyla yapmışlar ve melâmet sırrına ermişlerdir. O mürşidin bu maksadla yaptıklarını "O yaptıysa ben de yaparım" diyerek yapan nâkıs dervîşler ise hüsrân çukuruna düşmüşlerdir.