Muzaffer Efendi Hazretleri sık sık "Allah bahâ Allah'ı değil, bahâne Allah'ıdır" buyururlar ve "İnsan zerre kadar hayra koşmalı, zerre kadar da şerden kaçmalı zîrâ Cenâb-ı Hakk, rızâsını da gadabını da ameller içinde gizlemişdir...Hiç kıymet vermediğin bir iyilik sâyesinde afv-ı ilâhîye mazhar olabilir, yine hiç kıymet vermediğin bir kötülük yüzünden de azâb-ı ilâhîye dûçâr olabilirsin" buyururlardı... Efendi Hazretleri bu mes'eleye dâir birçok menkıbeler de anlatırdı...İşte bunlardan biri de meşhûr hattat Yâkût el-Musta'sımî'nin şu ibretlik hikâyesidir...Şöyle ki : Yâkût bir gece Kur`ân-ı Kerîm yazarken kamış kalemin üstüne bir sinek konmuş...Yâkût, sineğin rahatını bozmamak için yazmayı bırakmış, durup beklemiş...Sinek, kalemdeki mürekkebi içmiş ve uçup gitmiş...O gece rüyâsında Allah tarafından kendisine şöyle hitâb olunmuş :
"Yazdığın Kur`ân-ı Kerîm'de riyâ vardı ama o sineğe merhametinden dolayı seni affettim"