14 Haziran 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Hazret-i Hakk'ın Habîbi sevgili bir dânesi
Olduğu'çün oldu âlem hüsnünün dîvânesi
Zât-i pâkindir sebeb bu âlemin îcâdına
Olmasa teşrîfin olmazdı bu cihân kâşânesi
Yâ Resûlallah visâlin bezmine şâyeste kıl
Tâ gönül olsun şerâb-ı aşkının mestânesi
Âşıkın ancak murâdı Hazretinden kim ola
Âşinâ-yı bezm-i hâssın âlemin bîgânesi
Genc-i aşkın mahzeni olmuş Sezâyî gâlibâ
Kim imâret istemez bu gönlümün vîrânesi
Hasan Sezâyî
Kuddise Sırruh
LUGATÇE
Hüsn : Güzellik
Dîvâne : Lugatde "deli" ancak burada mecâzen "âşık" ve "meftûn" anlamında
Pâk : Temiz
Îcâd : Yaradılış
Teşrîf : Büyükler için saygı ifâdesi olarak "geliş" anlamında
Kâşâne : Saray, köşk
Visâl bezmi : Kavuşma-buluşma meclisi
Şâyeste : Lâyık
Mestâne : Sarhoş
Âşinâ-yı bezm-i hâss : Özel meclisine gelen
Bîgâne : Umursamaz, kayıtsız
Genc : Hazîne
Mahzen : Hazînenin saklandığı yer
İmâret : Bir yeri ma'mûr etmek
Vîrâne : Yıkık-dökük yer
ÎZÂH
Bu nutk-i şerîfin ilk iki beyti ser-levhada gördüğünüz meşhûr hadîs-i kudsînin tercümesi gibidir. Sôfiyye hazerâtı, "Levlâke levlâk lemâ halaktül eflâk" yani "sen olmasaydın kâinâtı yaratmazdım" meâlindeki bu kudsî hadîs üzerinde çokça durmuşlardır. Bunun da sebebi sayısız hakîkatlerin bu kısacık cümlede meknûz olmasındandır.
Hazret-i Hakk'ın Habîbi sevgili bir dânesi
Olduğu'çün oldu âlem hüsnünün dîvânesi
Muhammed aleyhisselâm Allah'ın yegâne mahbûbudur. Öyle ki âlemler onun hürmetine yaradılmışdır. Feleklerin durmadan dönmesi O'nun baş döndüren güzelliğindendir.
Zât-i pâkindir sebeb bu âlemin îcâdına
Olmasa teşrîfin olmazdı bu cihân kâşânesi
Yâ Resûlallah! Kâinât senin için yaradıldı, sen olmasaydın bu cihân da olmayacakdı.
Yâ Resûlallah visâlin bezmine şâyeste kıl
Tâ gönül olsun şerâb-ı aşkının mestânesi
Yâ Resûlallah! Bizi de sohbetine kabûl eyle, senin aşkınla mest olalım.
Âşıkın ancak murâdı Hazretinden kim ola
Âşinâ-yı bezm-i hâssın âlemin bîgânesi
Âşıkların senden isteği ancak senin huzûrunda bulunmak, meclisinde oturmakdır, senin sohbetinden başka hiç bir şey âşıkların alâkasını çekmez.
Genc-i aşkın mahzeni olmuş Sezâyî gâlibâ
Kim imâret istemez bu gönlümün vîrânesi
Gönlüm senin aşkınla doludur. Senin aşkın bana yeter, başka şey istemem.
NAĞME-İ AŞK