30 Ekim 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Ba'des-selâm inhâ ve i'lam olunur ki, tarîk-i Hakk e'azz-i turuk ve e'azz-i sübül olmağın, sâlike bir mürşid-i kâmile vâsıl olmak elbette lâzım ve mühimdir. Mücerred akıl ve kütüb ve resâil kifâyet etmez. Ammâ sohbet-i mürşid-i kâmil müyesser olmazsa tâlib-i Hakk, her gün yüz istiğfâr yani "estağfirullâh el-'azîm" demek ve yedi yüz Kelime-i Tevhîd ve a'kâb-i salavât-ı hamsede kırk kerre tasliye yani "Allâhümme salli 'ala seyyidina Muhammedin ve 'ala âlihi ve sahbihi ve sellim" diyerek kemal-i ihlas ve huzûr-i kalb ve teveccüh-i tamm ile Resulullah'a salât u selâm getirmek ve iki rek'at salât-ı işrâk ve altı rek'at salât-ı duhâ ve on iki rek'at salât-ı teheccüd kılmak gerekdir.
Allah yolu, yani Allah'a giden yol, yani tarîkat, yolların en şereflisi olduğu için, bu yolda yürüyecek olan kişiye mutlakâ kâmil bir mürşid gereklidir. Bu iş sâdece akılla ve kitaplarla olmaz. Eğer Hakk'a tâlib olan kişi, kâmil bir mürşid bulamazsa, her gün yüz defa istiğfâr yani "estağfirullâh el-'azîm", yedi yüz defa Kelime-i Tevhîd ve beş vakit namazın sonlarında kırk defa "Allâhümme salli 'ala seyyidina Muhammedin ve 'ala âlihi ve sahbihi ve sellim" diyerek tam bir ihlas, kalb huzûru ve teveccüh ile Resûlullah'a salât u selâm getirmesi, her gün iki rekat işrak namazı, altı rekat duhâ namazı ve on iki rekat teheccüd namazı kılması gerekir.