Hazret-i Hüdâyî'nin Taliblere Mühim Bir Tavsiyesi

Tarîk-i halvet ve celvetden suâl olunmuş. İki tarîk bile Hakk'a giden yoldur. Hacc-ı sûrîde huccâc bahrdan ve bazı huccâc berrden gittikleri gibi nihâyet ehl-i halvet tarîk-i esmâdan giderler. Usûl-i esmâ on ikidir. Anın ehli azdır. Fî zemâninâ yedinci isme vâsıl olanı kâmil kıyâs idüp hilâfet verirler. Ehl-i celvet, tevhîd ve riyâzet ve mücâhede ile sülûk ederler. 

Tarîk-i mücâhede tarîk-i sahabedir, rıdvanullahi te'âla 'aleyhim ecma'în. Her iki tarîk ehli ile bu fakîr sohbet etmiş idim. Tarîkimiz halvet ve celveti câmi'dir. Pes tâlib-i sâdıka vasiyetdir ki, rûz u şeb Tevhîd-i Şerîf ile iştigâl ve bâb-ı zikirde ihtimâm ve Hakk'a hicâb olan nefs-i emmârenin ahlâk-ı mezmûmesini mücâhede ile ref'a ikdâm ede.

Halvet ve celvet yollarından sorulmuş. İki yol da Hakk'a gider. Bu, hacıların bazısının karadan bazısı denizden gitmesine benzer. Halvet yolunu tutanlar, esmâ yoluyla giderler. Bu usûlde on iki esmâ vardır. Fakat bunun ehli azdır yani herkes bu on iki esmâyı tamamlayamaz. Zamânımızda yedinci isme geleni kâmil kabûl edip, ona hilâfet verirler. Celvet ehlinin sülûku ise, tevhîd, riyâzet ve mücâhede iledir. Cenâb-ı Hakk Kur`ân'da "وَالَّذِينَ جَاهَدُوا فِينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَا Vellezîne câhedû fînâ le nehdiyennehum sübülenâ / Bizim uğrumuzda mücâhede edenlere gelince elbette biz onlara yollarımızı gösteririz" buyurmuşdur. Mücâhede yolu, Allah cümlesinden râzı olsun, sahabenin yoludur. Fakîr, her iki yolun ehli ile de görüşmüş, istifâde etmişdim. Tarîkimiz halvet ile celveti birleştirmişdir. Şimdi, sâdık tâliblere vasiyetim şudur ki, bir tarafdan gece ve gündüz Kelime-i Tevhîd ile meşgûl olup zikrullaha ihtimam ederek devam etsinler, diğer tarafdan da  Hakk'a perde olan nefs-i emmârenin kötü ahlâkını, mücâhede ile ortadan kaldırmaya gayret etsinler.