Hazret-i Hüdâyî'nin Vaaz ve Nasîhatleri
27 Haziran 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
İrşâdı yalnız tekkesine ve dervîşlerine münhasır olmayan büyük mürşidlerimizden biri de Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleridir ki kendisi pâdişahları dahi irşâd etmiş büyük bir veliyyullahdır. Tarîk-i Celvetiyyenin pîri olan bu zât-ı akdes, bir tarafdan dervîşânı ve bendegânı ile meşgûl olup onların manevî terbiyesiyle uğraşırken, diğer tarafdan da câmi kürsülerindeki vaazları ve dost meclislerindeki sohbetleriyle her seviyeden halka hitâb etmiş, mürşidâne vaazları ve samîmî nasîhatleri ile pek çok kimseyi doğru yola getirmiş, onlara hak ve hâkikati göstermişdir.
İşte bu eser, onun bu nevi konuşmalarından derlenmişdir. Eserde Hazret-i Şeyh'in kırk civârında sohbeti vardır. Bunların hepsi de oldukça kısa konuşmalardır, çoğu beş altı sayfa kadardır. Bu sohbetlerin hemen hemen hepsi, îmân, şehâdet, yakîn, ihlâs, takvâ, tevekkül, sıdk, tevhîd, marifetullah gibi dînimizin temel meseleleri hakkındadır. Vaazlarında kadîm usûlden ayrılmayan Hazret-i Şeyh, her konuşmasına bir âyet-i kerîme ile başlar, sonra bu âyet-i kerîmeyi kısaca îzâh eder ve yerine göre bazen Hazret-i Peygamber'in hayâtından, bazen ashâb-ı kirâmın tatbîkatından, bazen büyük velîlerin menâkıbından misâller getirir, yâhud da ibretli bir hikâye ile meseleyi ayne'l-yakîne getirerek vuzûha kavuşturur.
Bu sohbetlerinden bazılarını yakın zaman önce burada yayınlamışdım. Dilerseniz aşağıdaki bağlantılardan o yazılara ulaşabilir ve bu sûretle eser hakkında daha iyi bir fikir sâhibi olabilirsiniz.
Hazret-i Şeyh'in feyizli sohbetlerinden istifâde etmek isteyen herkes bu eseri okumalıdır. Bâhusûs halkı irşâd mevkiinde bulunan, imâm, vâiz ve hatîb kardeşlerimize bu eseri harâretle tavsiye ediyorum. Zîrâ bugün en büyük derdimiz, halka İslâm'ın temel meselelerinden bahsedilmemesi, îmân nedir, tevhîd nedir, takvâ nedir, ihlâs ne demekdir, sıdk nedir, îmânı yakîne getirmek ne demekdir, bunların hiç bildirilmemesidir. Nedense hocaefendiler oturup kalkıp sırf ibâdetlerden ve ahkâmdan bahsediyorlar, bunların özüne, ma'nâsına hiç girmiyorlar. Halbuki ma'nâ olmadan şeklin, öz olmadan kabuğun hiç bir faydası olmaz.
Ehl-i 'irfân meclisinde 'ârif ol
Gâfilândan câhilândan et ferâğ
Ülfet etme ehl-i dünyâ ile gel
Kıl basîret bu zamândan et ferâğ