Hazret-i Mevlânâ'dan Bir Dervîşlik Dersi

7 Ocak 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Fakr
O devrin varlıklı âilelerine mensûb iki kardeş, Hazret-i Mevlânâ'ya intisâb ederek dervîşlik yolunu tutmuşlar ve eski yaşantılarını terk edip fakîrâne bir hayat sürmeye başlamışlar. Bir müddet sonra iki kardeş oturmuş sohbet ederlerken, biri diğerine derd yanmış, "Âh kardeşim! Nerede o nefis elbiseler giydiğimiz, güzel bineklere bindiğimiz, hizmetçilerin arkamızdan koşduğu demler" diyerek eski günlerine duyduğu hasreti dile getirmiş. 

Allah'ın bir hikmeti, tam da o sırada, devrin ileri gelenlerinden biri Hazret-i Mevlânâ'ya hediye olarak üç bin dirhem, nefis elbiselerle dolu büyük bir bohça, bir hizmetçi ve bir de güzel binek getirmiş. Hazret-i Mevlânâ, bu hediyelerin eski günlerini hasretle yâd eden o genç dervîşe götürülmesini söylemiş, "Alın bunların filancaya verin, elbiseleri giysin, dirhemleri harcasın, bineğe binsin, hizmetçisi de olsun. Gönlüne hüzün ve esef gelmesin" buyurmuş.

O genç dervîş Hazret-i Mevlânâ'dan gelen hediyeleri görünce hatâsını anlayarak tövbe istiğfar etmiş ve Hazret-i Mevlânâ'dan özürler dileyip affını ricâ etmiş. Bunun üzerine Hazret-i Mevlânâ şöyle buyurmuşlar : "Her kim Resûlullah'ın övdüğü fakîrliğin lezzetini tadarsa, o kimse iki dünyânın lezzetlerinden de yüz çevirir, bütün fânî arzulardan boşalır, hürriyetine kavuşur, ahrar zümresine dâhil olur. Hakk cemâlini görmek saâdetine erişen kimsenin gözünde dünyâ bir cîfedir. Tamahkârlardan Ganî olan Allah'a sığınan Resûl aleyhisselâmın 'el-fakru fahrî' sözü ne büyük sözdür.

Kadr-i fakrı bil fenâ ol yâr-i sultân olma hiç
Fakr imiş cem'iyyet-i hâtır perîşân olma hiç
Terk-i zevk u lezzet-i cismânî âsândır velî
Merd isen lezzât-i nefsânîde cûyan olma hiç
Listeye geri dön