29 Ağustos 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
MÜNÂCÂT
A benim sultânım!
A benim pâdişâhım!
Hırs ateşimizi rahmet suyunla söndür
Sana müştâk olanlara vahdet şerâbını tatdır
Gönlümüzü marifet nûruyla ve vahdet sırrıyla aydınlat
Senin uçsuz bucaksız rahmet ovana yaydığımız ümid tuzaklarımızı ve açtığımız recâ ağlarımızı kudsiyyet kuşlarıyla ve ulviyyet avlarıyla şereflendir
Bağrı yanıkların seher vaktilerindeki âhlarını kabûl ve kerem kulağıyla işit
Âşıkların sana kavuşma arzusuyla kalblerinde yanan hasret yangınlarından göklere yükselen dumanları vuslatının hoş kokularına büründür
Aşkınla söyleydiklerimiz ve aşkınla dinlediklerimiz için, "إِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ أَجْرَهُم بِغَيْرِ حِسَابٍ innemâ yuveffes sâbirûne ecrahum bi gayri hisâb" âyetiyle beyân ettiğin sonsuz lutfundan bizlere dâimî ihsânlarda bulun
Sözlerimizi hâlimizin özü eyle
Hâlimizi dedikodu teklikelerinden kurtar
Bizleri iki dünyânın da şerrinden koru
Düşmanlarımızın başımıza gelmesini istedikleri şeylerden bizleri koru
Dostlarımızın bizim hakkımızda temennî ettikleri şeylerden daha iyisini ver
Ey lutuf hazînesi sonsuz olan
Ey kerem denizi nihâyetsiz olan
Âmîn
Mevlânâ Celâleddîn Rûmî
Kuddise Sırruh