26 Şubat 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Bir gün Hazret-i Mevlânâ, bendegânı ile berâber semâ' etmekde iken, üstü başı perîşân bir adam o meclise girer ve zikrullaha iştirâk eder. Kendisini heyecana kaptıran ve şuursuz bir takım hareketler yapan adam, ara sıra Hazret-i Mevlânâ'ya çarpar. İçlerinden birileri adamı dışarı çıkarmak için hemen harekete geçer ama adam direnir, gitmek istemez, ısrarla orada kalmak ister. Hazret-i Mevlânâ, "Bırakın kalsın" deyince, "Ama efendim bu adam tersâdır" derler yani hıristiyandır demek isterler. Hazret-i Mevlânâ, tersânın diğer ma'nâsına işâret buyurarak, "O korkan bir kimse de siz değil misiniz?" buyurur. Adamı kapı dışarı etmekde kararlı olanlar, "Ama efendim bu adam içkili" derler. Bunun üzerine Hazret-i Mevlânâ şöyle buyurur, "İçkiyi o içmiş, sarhoşluğu siz yapıyorsunuz".
Hazret-i Mevlânâ bu husûsda şöyle buyurmuşdur :
Benim bir huyum vardır ki, hiç kimsenin gönlünün benim yüzümden kırılmasını istemem. Birtakım kimseler, semâ' esnâsında bana çarparlar ve yârânımızdan bazıları da onları men' ederler. Bu bana hiç hoş gelmez. Belki yüz defa demişimdir ki, benim için kimseye bir şey söylemeyiniz, ben ondan râzıyım, o benden râzı.