24 Ekim 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, Sûre-i Tâhâ'daki "وَمَنْ اَعْرَضَ عَنْ ذِكْر۪ي ve men a'rada 'an zikrî âyet-i celîlesini şerh ve îzâh etdikleri bir hutbelerinde buyurdular ki :
Rabb'i bilmek, Rabb'i bulmak, Rabb'de olmak, Rabb ile olmak, Allah'lı bir gönüle mâlik olmak şerefi insanoğluna verilmişdir ki evveli Âdem'dir, Allah'ın halîfesidir, "alleme âdeme'l-esmâ"ya mâlik olmuşdur. Senin tâbi olduğun peygamber ki cümle peygamberler O'na tâbidir, cümle peygamberlerin seyyidi, efendisi, Hazret-i Muhammed Mustafâ'dır, "rahmeten-lil-âlemîn"dir, O, hem esmâya, hem sıfâta, hem zâta âşinâdır. Peygamber-i zîşân sallallahu aleyhi vesellem. O'nun hakkında Cenâb-ı Hakk Kitâb-ı Kerîminde çok, bir çok âyetler indirmiş, anlayanlar ve görenler, Resûlullah'ı Resûlullah'ın nûrundan istifâde ederek görmüşler. Nûr olmayınca Peygamber görülmez, sallallahu aleyhi vesellem.
Hatîce'nin kocasıydı, Fâtımetü'z-Zehrâ'nın babasıydı, Âmine'den doğdu, Abdullah'dan oldu, Mekke'de doğdu, Medîne'ye hicret etdi, bunu bilmek Peygamber'i bilmek manâsına değildir. Bunları dah açok kendi kavminden olup Peygamber'i inkâr eden Ebû Cehil bile bilir. Sen Resûlulullah'ı ne zannediyorsun? "Habîbim, sana bakıyorlar, seni göremiyorlar" diyor.
Okuduğum âyet-i kerîmedeki i'râz-ı zikrin bir manâsı, bir tefsîri de, Hazret-i Muhammed aleyhi's-salâtü ve's-selâmdan yüz çevirmekdir. Kur`ân'dan yüz çevirmekdir, Hazret-i Muhammed aleyhi's-salâtü ve's-selâmdan yüz çevirmekdir. Çünkü Ümmü'l-mü'minîn Hazret-i Âişe radıyallahu anhâ vâlidemize sormuşlar, "Bize Peygamber'i tarîf et anne" demişler. "Kur`ân'ı okuyunuz, Kur`ân neyse Hazret-i Muhammed Mustafâ odur" demiş, sallallahu aleyhi vesellem.