20 Ekim 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
KISSA
Hazret-i Mûsâ bir gün çok fakîr bir adama rast gelmiş. Adam o kadar fakîrmiş ki, giyecek hiç bir şeyi olmadığından kendisini kuma gömmüş. Adam Mûsâ aleyhisselâmı görünce hemen tanımış ve ondan bir ricâda bulunmuş. Demiş ki, "Yâ Mûsâ, ne olur benim için Allah'a duâ et. Hâlimi görüyorsun, fakîrlikden perîşânım. Duâ et de Cenâb-ı Hakk bana biraz dünyâlık göndersin" demiş. Mûsâ aleyhisselâm, adamın hâline çok acımış ve hemen duâ etmiş. Cenâb-ı Hakk, Hazret-i Mûsâ'nın duâsını kabûl etmiş ve biraz sonra oradan geçen zengin bir adam o fakîre bir eski elbise ile biraz para vermiş. Aradan bir kaç gün geçmiş. Mûsâ aleyhisselâm Tûr'dan dönerken uzakdan bir kalabalık görmüş. Ne olduğunu merâk etmiş ve o kalabalığa yaklaşmış. Bir de ne görsün! Bir kaç gün önce kendisinden duâ taleb eden adam ortada, halk da onun etrafına toplanmış, bağırıp çağırıyorlarmış. Hazret-i Mûsâ o toplulukdan birine "Mesele nedir?" diye sorunca şu cevâbı almış : "Bu adam içmiş içmiş, sarhoş olmuş, kavga çıkarmış, o kavgada birisini öldürmüş, öldürdüğü adamın yakınları onu yakalamışlar, biraz sonra kısas yapmak için götürecekler. Mesele bundan ibâretdir".
Nice bir besleyesin bu kadd ile kâmeti
Düşdün dünyâ zevkıne unutdun kıyâmeti
