12 Ağustos 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Bu hac da, te'ârüfdür yani mü'minlerin birbirleriyle tanışmaları, görüşmeleri ve o sevgili Allah'ın mahbûbu, mahbûb-i ilâhî olan Muhammed Mustafâ'nın yaşadığı yerlere yüz sürmekdir. O'nun mübârek ayaklarının basdığı yerleri ziyâret etmekdir. Bütün enbiyâullah, Ka`betullah'a gitmiş, bütün evliyâullah, velîler, âlimler, sâdıklar, sâlihler oraya yüz sürmüşlerdir. Oraya giden bir mü'min bu mübârek yerleri görmekle, bu sevâblara, bu ni'metlere nâil olur. Hattâ oraya giden bir kimse, makâm-ı İbrâhîm'e dâhil olduğu vakit, artık Allah'ın azâbından emîn olur. Tabii haccını muhâfaza etmek şartıyla. Eğer ismini hacı koydurmak için gittiyse, mürâîdir, riyâkârlara sözümüz yok. İnsanın hem zâhiri hacı, hem bâtını hacı olmalı. İnsan, hem Ka`betullah'ın zâhirini tavâf ederek hacı olmalı, hem de Hakk'ın zât-ı ulûhiyyetini tavâf ederek hacı olmalıdır.
Allah gidenlere helâl para ile tekrar, gitmeyenlere de helâl para ile Ka`betullah'a vararak, Allah'ın beytini tavâf etmek ve Resûlullah'ın huzûruna vararak, şefâ'at-i nebîye nâil olmak nasîb ü müyesser eylesin.