20 Eylül 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Her nefesin Allah'ı zikir olacak ve son nefesim diye düşüneceksin. Zâten böyle düşünürsen fenâlık da yapamazsın. O fenâlık yok mu, o fenâlığın başı, "Ölmeyeceğim, ölüm onlara var, bize yok" diye, yani "ölüm ölenlere var bize yok" diye, öyle zannediyorsun sen. Biz öyle zannediyoruz, kanıksamışız ölüme. Mezarcı gibi. Mezarcı, kendi öleceğini düşünmüyor, ölü bekliyor ki para alsın diye. Öyle olma sakın ha! Her şeyin hazır olsun.
Evvelâ tövbekâr ol. Tövbesiz ibâdet de kabûl olmaz, haber vereyim sana. Onun için Cenâb-ı Hakk Kur`ân-ı Kerîminde, "et-tâibûne'l-'âbidûn" buyurmuş, evvelâ tövbeyi getirmiş, sonra ibâdeti vermişdir. Yani bir adam doktora tedâvi olacak mı, evvelâ perhiz etmesi lâzım, sonra ilaç alması lâzım. Perhiz tutmadan ilaç alırsa, onun için zarar olur o. Meselâ bir adam günahına tövbe etmeden, namaza devâm etse, o namaz onu Allah'a götürmez, Allah'dan uzaklaştırır. Çünkü halkı kandırır. Namaz kılıyor diye halk ona teslîm olur ve halk felâkete gider ve bir çok insanın itikâdının ve îmânının sarsılmasına sebeb olur. Onun için evvelâ tövbe. Gecede ve gündüzde. Ama tövbe, "Tövbe Yâ Rabbi" demekle değil, o işi terketmekle, o işi terketmekle!