Herkese Sorulacak Dört Soru

Cenâb-ı Allah, okuduğum âyet-i kerîmede "Yarın için ne hazırladın?" diye soruyor. Yarından murâd, kıyâmet günüdür. "Efendi, kıyâmet yarın mı?". Belki yarından daha yakın. Çünkü bir adam öldüğü vakit, kıyâmeti koptu demekdir. O büyük kıyâmet olacak, lâ şek velâ şübhe. Bu binâ yapıldı, yıkılacak. "Yarınki gün için ne hazırladın?". Soruyorum sana! Bu soruyu Allahu Teâlâ soruyor, ben sormuyorum. 

Şu dört soru sorulacak :  

• Parayı nereden kazandın ve nereye sarf eyledin?
• İşittiğin ve okuduğun ilimle ne amel ettin?
• Ömrünü nerede geçirdin?
• Gençliğini nerede çürüttün?

Bu dört soru sorulacak. Her imtihan sorusu gizlidir fakat Allah bize soracağı soruları önceden haber vermişdir. Düşün, tefekkür et, teemmül et, kendini çek, çevir ve hazırlan zîrâ bu sorulara mutlakâ muhâtab olacaksın.

Parayı nereden kazandınsa oraya sarf edersin. Nârîler nâra, nûrîler nûra giderler. Helaldan kazanılan helala gider. 

İki. "İşittiğin ilimle ne amel ettin?". "Dinledim, vaktimi geçirdim" diyorsan eğer fenâ birşey değil ama ne amel ettin? Ve kıyâmet günü için ne hazırladın? Ve ölüm günün için ne hazırladın? Bu fânî âlemden geçip göçeceksin ne hazırladın? 

Sana haber vereyim. Eğer kalbinde Allah ve Resûlüne muhabbetin varsa kazandın. Ama kalbini fitne fücur ile doldurdunsa, fenâlıklarla doldurdunsa, kirlettinse o vakit işi kaybettin. Allah muhafaza buyursun. Ebedî kaybettin. Ya ebedî saâdet ya ebedî sefâlet. İkiden bir tânesi. Onu da buradan alacaksın. Pazara çıktın çuvala her önüne geleni doldurma. Bak, yapacağın işler, Allah'ın kitâbına uysun, Resûlullah'ın sünnetine uysun, sîret-i evliyâya uysun.