15 Haziran 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Bir şehrin ahâlisi aralarında anlaşma yapdılar. Dediler ki, "İçimizden birini seçelim, sırayla böyle, memleketi idâre etsin. Reîs yapalım kendimize, başbuğ yapalım" dediler. Ve sırayla bu işe başladılar. Birisi başbuğ oldu, çıkdı makâma oturdu, zevk ü safâya vurdu kendisini, işrete. İşte nefs-i emmârenin arzularını yerine getirdi, şehvetinin esîri oldu, Şeytan'ın uşağı oldu. Fakat bu güzel günler çabuk geçdi.
Hani yaşlılara sorsan, "Gençliğiniz nasıl geçdi?" desen, bir bahar gibidir, hemen çabuk gelip geçidir. Nasıl ki bahar çiceklerini açıyor, böyle on beş gün, yirmi gün, bir ay zarfında hemen toparlanıp gidiyor. Arkasından yaz, sonbahar, ağarıyor yapraklar, sararıyor, ondan sonra da ölüyor. İnsan da bunun gibi. Bu devir, on iki ayda oluyor. İnsan devri altmış senede oluyor, yetmiş senede, seksen senede, yüz senede oluyor insan devri. "وَاللّٰهُ اَخْرَجَكُمْ مِنْ بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْ لَا تَعْلَمُونَ شَيْـًٔاۙ, vallahu ahreceküm min butûni ümmehâtüküm la ta'lemûne şey'en, sizi ananızın karnından çıkardım hiç bir şey bilmiyordunuz".
Hattâ bir sineğin mağlûbu idiniz, bir kara sinek gelip size konsa, yâhud bir sivri sinek, onu bile def edemiyordunuz kendinizden. Sonra? Sonra büyüdünüz de def edebildiniz mi? Ondan daha küçüğünü gönderdim, göz görmedik mikrop gönderdim, kıvrım kıvrım kıvrandırıyorum, doktoru bile öyle yapdım, haydi çâre bul bakayım, haydi buyrun. Kanser, ülser, bilmem ne, filan. Birine şifâ buluyor, o tarafdan başka hastalık zuhûr ediyor, orada âciz. Kim yapıyor bunları acaba?
Her sene bir adam seçiyorlar, filan. Ahmak adamlar hükümdar olunca, zevk u safâya daldılar, Allah'ı unutdular. Bir sene sonra onları alıyorlar, o memleketde kalmıyor, şehrin, denizin hâricinde bir ada var, o adaya götürüyorlar hükümdar olanı. Yani anlatıyoruz ya, hani aralarında konuşdular, herkes bir sene hükümdar olacak. Bir sene hükümdarlık yapıyor, bir sene sonra alıyorlar onu, bindiriyorlar kayığa, adaya götürüyorlar.
Şimdi, ahmak olanlar, bu âlâyişe aldandılar, Allah'ı unutdular, ibâdet ve tâat yok, tahâret yok, muhabbet yok, muhabbet yok, ihsân yok, mürüvvet yok, sabır yok, metânet yok, yok yok yok! Hep dünyâya yaşadılar. Fakat o güzel günler çabuk geçiyor, insanın gençliği gibi. Güzel günler çabuk geçer. İşte o aldandı o güzel günlere ve hiç Rabbini aramadı bulmadı, yani adaya gideceğini düşünmedi o. Yedi, içdi yatdı, bir sene sonra gel buraya dediler, kayığa bindirdiler, adaya. Adada büyük yılanlar, çıyanlar, akrepler var, onu helâk etdiler orada.
İçlerinden bir tânes akıllı çıkdı. Ne yapdı? Dedi, "Ben bir sene sonra nereye gideceğim? Adaya". Adaya adam gönderdi, adadaki yılanları, çıyanları, akrepleri temizletdi, kendine orada saray hazırlatdı, sular götürdü, yiyecek götürdü, içecek götürdü, giyecek götürdü, gönderdi oraya. Bir sene sonra dediler, "gel, bitdi müddetin". "Peki" dedi, bindiler, doğru gitdi saraya rahata kavuşdu. Bu da îmânlı, mü'min şimdi.
Hikâye anlatmadım, seni sana anlatdım. Şimdi hepimiz hükümdarız, yakın zamanda bu hükümdarlıkdan bizi indirecekler, o adaya gönderecekler. Ne hazırlık yapıyorsun bakayım, onu soruyorum?
www.muzafferozak.com