Hilâfet Rüyâsı

İbrâhim Gülşenî Hazretlerinin bir dervîşi halvetde iken öyle bir feryâd etmiş ki, dergâhda ne kadar dervîş varsa hepsi ayaklanmışlar, ne oldu bu adama diye. Hazret-i Şeyh, "Çağırın onu, gelsin" demiş. Dervîş halvethâneden çıkıp şeyhin huzûruna gelince, "Sana ne oldu da bu kadar feryâd eyledin?" diye sormuş Hazret-i Şeyh. Dervîş, "Sizce malûmdur efendim" deyince, Hazret-i Şeyh tebessüm buyurmuşlar, "Sen yine de anlat" demişler. Bunun üzerine dervîş demiş ki, "Sizin erkeklik âletiniz minâreden büyük olup benim mâbadıma üçde birini idhâl edip beni göğe doğru kaldırdınız. Çıkdıça çıkıp semâya yükselince, korkumdan gayr-ı ihtiyârî bağırdım". Hazret-i Şeyh buyurmuşlar ki, "Eğer tahammül etseydin, seni fevka'l-ulâya iletirdik. O gördüğün ricâlin raculiyyeti sûretidir. Hilâfeti hak etdin ammâ zikre meşgûl ol ki nihâyet bulasın". 

Bazı rüyâlar vardır ki zâhirde pek çirkin ama hakîkatde gâyetle güzeldir, hoşdur, mübârekdir. İşte bu da onlardan biridir. Evliyâullaha mahsûs olarak, erkeklik uzvu, velâyet sırrına işâretdir. Malûm ya, velîler, ricâlullahdır yani Allah eridir onlar. Hazret-i Şeyh'in "O gördüğün ricâlin raculiyyeti sûretidir" buyurmalarının hikmeti budur. Bu yüzden rüyâda ricâlullahdan bir zât ile cinsî münâsebetde bulunmak, pek hayırlıdır, ilkâh-ı rûhânîye yani o zâtdan gelecek olan feyze ve himmete işâretdir.