2 Kasım 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mûsâ ile Hızır kıssasını hepiniz bilirsiniz. Kur`ân-ı Kerîm'de Kehf Sûresinde zikredilen bu kıssada pek çok incelikler, pek çok hikmetler vardır. Biz şimdi yalnız bunlardan biri üzerinde duracağız.
Mûsâ aleyhisselâmın Hızır aleyhisselâm ile yapdığı yolculukda, üç hâdise vukû bulmuş, yolları ayrılırken Hızır aleyhisselam her hâdiseyi ayrı ayrı îzâh etmişdir. Ne var ki her bir îzâhda seçdiği elfâz ayrıdır. Gemi meselesini îzâh ederken, "istedim" demişdir. Çocuk meselesinde "istedik" demişdir, duvar meselesinde, "Rabbin istedi" demişdir. Halbuki her üç fiili de yapan kendisidir. Burada mühim bir incelik vardır. Hızır aleyhisselâm geminin bir parçasını tahrîb ederken bu işi gemi sâhibine iyilik olarak yapmışdı ama zâhirde bu iş kötü bir iş olduğu için o fiili kendisine izâfe etdi, "ben böyle istedim" dedi. İkinci hâdisede hem bir iyilik hem de bir kötülük var, bu yüzden "istedik" dedi yani iyi olan tarafı Hakk'a izâfe etdi, kötü olan tarafı nefsine yükledi. Üçüncü hâdisede ise sırf bir iyilik, ikrâm ve inâm sözkonusu olduğu için, "Rabbin istedi" dedi, ve nefsini işin içine hiç karıştırmadı. Hani dedik ya, iyiliği Allah'dan kötülüğü nefsinden bilmelisin diye, işte o da bu edebe riâyet etdi. Ne büyük bir edeb dersi değil mi?