8 Haziran 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Dedemin tekkesine bir adam gelmiş. Vaktiyle, bizim Rumeli'de herkesin evinin arkasında mutlakâ bir misâfirhânesi varmış. Gelen ister müslümân, ister gayr-i müslim olsun, oraya gelir, yer, içer, her şey var orada, kahvesi, çayı mayı. Öyle otel motel yok, para mara almıyorlar. Oraya girer, orada yer içer, yatar, istirahat eder, kaç gün kalacaksa kalır, sonra kalkar gider. Hâne sâhibi ona bakmakla mükellef
Tek başına bir adam gelmiş, misâfir gelmiş. Dedem gitmiş onu karşılamış, "Hoşgeldin, canın ne istiyorsa sana onu pişirteyim" demiş. Garîb bir adam. "Benim canım kuzu istiyor" demiş, "kuzu eti". "Peki" demiş dedem. Sürüler çok orada, sayıyla filan değil. Çünkü Bulgarlar ilkbaharda geliyorlarmış, üç ay bize peynir kesiyorlarmış, kaşar peyniri, üç ay.
Gitmiş, bir kuzu kesmiş, kızarttırmış, getirmiş, önüne getirip "buyrun" demiş. Demiş "Şeyh Efendi, bu kuzu kebabı böyle yenmez, ben bunun yanına şarap isterim". Bu bir terbiyesizlik zâhirde ama, bir şeyh efendiden şarap istemek filan, hoş karşılamış dedem, tarîkat-ı aliyyenin îcâbâtı, terbiye bakımından hoş karşılamış. "Peki alayım sana, arayayım" demiş. Nasıl arayacak? Başında sarığı, sırtında cübbesiyle filan şarap almaya kalksa ne derler? Dedem kafasına koydu ve Bulgar köyleri var, sırf Bulgar, müslüman yok, hıristiyan, gidecek onlardan isteyecek, alacak parayla. "Çabuk ol!" demiş, "Soğumasın et, çabuk gel Efendi!". Ata atlamış Efendi gitmiş, Arkasından bağırıyor, "Eskisi olsun! Eskisi olsun! Saçı sakalı ağarmış olsun, yüz seneyi geçsin" filan. Öyle bağırıyor arkasından.
Sonra gitmiş dedem almış oradan getirmiş. Bir de gelmiş adam yok, misâfir, evde. Fakat kuzu diri tepsinin içerisinde. Tepsinin içinde kuzu diri, dolaşıyor, "meeeee" diye dolaşıyor. "Fesübhânallah" demiş dedem, hemen pekmez küplerine inmiş, yağ küplerine inmiş, bakmış, taşıyor, dökülmüyor. Öyle duâ edermiş, "Taşsın dökülmesin" dermiş. Böyle kabarıyor pekmez, kaynıyor fakat dışarı dökülmüyor. Anlamış Hızır aleyhisselâm olduğunu. Dedemi imtihan etmiş yani. İmtihanı vermiş dedem. Allah rahmet eylesin. Sürüleri ilerlemiş, o sene hayvanlar hep dişi doğurmuş filan filan.Her sene kaşıkları yakarlarmış. Şimşir kaşık kullanırlarmış, yakarlarmış kaşıkları her sene. Hızır gelip uğrarsa Hızır'ın içdiği kaşık yanmazmış.