31 Ağustos 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Hızır aleyhisselâm hamama gitmiş, bakmış, yaşlı bir adam, orada yıkanmaya çalışıyor. Tabii insanların hamamda tek başlarına yıkanmaları gâyetle güçdür, arkalarını sabunlayamazlar. Tabii Hızır'ı kimse bilmiyor, bizim gibi bir insan olarak görünüyor. Gitti o ihtiyar zâtın yanına ve dedi ki, "Efendi Baba! Sen gençliğinde, ihtiyarlara hizmet etmedin mi ki, gençler sana hizmet etmiyorlar" dedi. Karşı kurnada da gençler oynaşıyorlarmış, yıkanıyorlarmış.
Dikkat buyuruyor musun ne konuşuyorum? Gençliğinde ihtiyarlara hizmet edersen sen de ihtiyarladığın vakit sana da hizmet edecekler. Onu gösteriyor. Babana hürmet edersen evlâdın da sana hürmet edecek. Babana ikrâm edersen, evlâdın da sana ikrâm edecekdir. Babana isyân edersen evlâdın da sana isyân edecekdir.
İhtiyar demiş ki, "Evlâdım, bizim zamânımızda biz ihtiyarlara hürmet ettik ama zamânın gençleri ihtiyarlara hürmet edenlere de hürmet etmiyorlar" deyince, Hızır aleyhisselâm ihtiyara dedi ki, "Öyleyse gel ben senin sırtını sabunlayayım" dedi. İhtiyâr, "Hay Allah râzı olsun" dedi. Hızır onun sırtını sabunladıkdan sonra, döndü Hızır'a dedik ki, "Gençler sırtımı sabunlamadı ama Hızır geldi sabunladı" dedi.Hızır aleyhisselâmın bu Allah dostunu tanıyamamasının hikmeti şudur ki, Cenâb-ı Hakk, bazı dostlarını bildirmiş, bazı dostlarını ise gizlemiş, kimseye bildirmemişdir. Cenâb-ı Hakk bu velîler hakkında, "Benim dostlarım kubbelerim altındadır, onları benden başka kimse bilemez" buyurmuşdur. Bu gizlemenin birçok hikmetleri vardır ve bu iş, Hakk'ın gayûr sıfatının bir tezâhürü yani gayretullahın bir tecellîsidir.