Hoca'nın Bulduğu Define

7 Mayıs 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Nasreddin Hoca
Câhillerin sohbeti akla zıyândır zıyân
Hoca bir gün, ahırını ta'mîr etmek için evindeki bir duvarın temelini kazarken komşunun ahırına bir delik açılır. Hoca, delikden bakar, bir de ne görsün? Sığırlar, boğalar, danalar. Hemen neş'e ile karısına koşar ve der ki :
Hanım! Dıkyanos zamanından kalma bir ahır dolusu kocabaş hayvan buldum dersem ne müjde verirsin bana?...
Nasreddin Hoca'nın bu hikâyesinde birkaç nükte var...Biri şudur...Hoca, bizlere ekmeden biçmeyi, çalışmadan kazanmayı mümkün zanneden ahmakların hâlini göstermekdedir... Gerek maddî konularda gerek ma'nevî sahada çalışmadan kazanmak veyâ tesâdüfen büyük bir nimete erişmek mümkün değildir..Halbuki insanların çoğu şansa, özellikle de o şansın kendilerine denk geleceğine inanır ve emek harcamadan kazanç elde edeceklerini zannederler ve hikâyedeki gibi hem elleri boş kalır hem de âleme rezîl olurlar...

Tasavvufî bir îzâhı da şöyle yapılabilir :

Kişi kalbini tezkiye ile uğraşırken hasbe'l-kader gözü mâsivâya takılır da gördükleri nefsine hoş gelir, ancak bunları sâhiplenmeye kalkarsa dünyâda da âhiretde de rezîl ve mezmûm olur...

Remzler
Ev : Kalb Hoca : Akıl Karısı : Nefs Evi ta'mîr etmek : Kalbi tezkiye ile uğraşmak Komşunun ahırı : Mâsivâ

Dikkat! :
Hoca'nın nüktelerinde âşinâ olmayanlar için şunu da vurgulamakda fayda görüyorum. Nüktelerinin birçoğunda Hoca, tabiri câizse "kötü adam" rolündedir...Aslında bu da ayrı bir nüktedir...

Listeye geri dön