Reftem becâyi sivriler gördüm dokuz kurd âmedend
Bir kaçını batırladım bir kaçı tarla mîrevend
Mollalar, "Eyvahlar olsun" diyerek çekip gitmişler.
Hoca'nın okuduğu acâib beyti şöyle tercüme edebiliriz :
Bir yere gittim tepeler gördüm dokuz kurd geldi
Bir kaçını yakaladım bir kaçı tarlaya kaçdı
Bu latîfenin iki vechesi var.
Birincisi, Hoca'yı küçük düşürmek isteyen iki ukalâ mollanın "Sen Farsça bilmezsin" demeleri üzerine Hoca'nın, yarısı Türkçe yarısı Farsça acâib bir beyit okuması ve Hoca'yı Farsça bilmediği için ayıplamaya kalkan mollaların, kendileri doğru dürüst Farsça bilmedikleri için, mahcûb olmaları.
İkincisi, Hoca'yı imtihan etmek isteyen iki mollanın, "Madem biliyorsun öyleyse bize Farsça bir şeyler oku" demesi üzerine Hoca'nın yarısı Türkçe yarısı Farsça acâib bir beyit okuması üzerine, "bu adam bir şey bilmiyor, üstelik bildiğini zannediyor, böylesine yapılacak bir şey yokdur" diyerek oradan uzaklaşmaları.