Hubb-i Zât İle Mükeyyef Ol ki Mestânlık Budur
1 Kasım 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NASÎHAT
Hubb-i zât ile mükeyyef ol ki mestânlık budur
Vâkıf-ı esrâr-ı Hakk ol işte hayrânlık budur
İnsan için en büyük zevk Hakk'ın muhabbeti ile mest olmakdır. Cenâb-ı Hakk, âşıklarına öyle ilâhî sırlar bildirir ki âşık mest olmakla kalmaz, hayrete düşer, hayrân olur.
İnsan için en büyük zevk Hakk'ın muhabbeti ile mest olmakdır. Cenâb-ı Hakk, âşıklarına öyle ilâhî sırlar bildirir ki âşık mest olmakla kalmaz, hayrete düşer, hayrân olur.
Kul olup nefs-i revâna pâdişâh oldum deme
Bende ol sultân-ı 'aşka işte sultânlık budur
Nefsine kul olup kendisini pâdişâh zannedenler aldanmışdır. Asıl sultânlık aşk-ı ilâhî ile Allah'a kul olmakdadır.
Nefsine kul olup kendisini pâdişâh zannedenler aldanmışdır. Asıl sultânlık aşk-ı ilâhî ile Allah'a kul olmakdadır.
Lehv ü lû'bu sâz u sözü terk edüp yüz tut hemân
Vâr ise işrâk içinde işte sultânlık budur
Oyunu, eğlenceyi, dedikoduyu, lağviyyatı ve mâlâyâniyi bırak da Hakk'a yönel. İnsanın şerefi Hakk'a kul olmakda ve Hakk'ın zikri ile meşgûl olmakda, dâimâ Hakk ile olmakdadır.
Zâhir u bâtında âdâb üzre git râh-ı Hakk'a
Cem' ile farka riâyet kıl ki merdânlık budur
Hakk yolunda hem zâhirî hem de bâtınî edebler vardır. İkisine de riâyet etmek şartdır. Ârif olan cem' ile farka riâyet eder yani nerede zâhire göre nerede bâtına göre hareket edeceğini bilir.
Hakk yolunda hem zâhirî hem de bâtınî edebler vardır. İkisine de riâyet etmek şartdır. Ârif olan cem' ile farka riâyet eder yani nerede zâhire göre nerede bâtına göre hareket edeceğini bilir.
Münkir olma mü'min ol çün Hakk zâhirdir kamu
Dâimâ rahmet-resân ol işte âsânlık budur
Cenâb-ı Hakk, zâtıyla gizlidir ama ef'âli ve sıfâtı ile zâhirdir. O'nun ef'âl ve sıfâtını her şeyde görüp duruken, mahlûkâta kötü davranmak, insanları hakîr görmek, ayıplamak, eziyet etmek, kalb kırmak münkirlikdir. Îmânını tahkîke erdiren her fiili Hakk'dan bilir, her şeyde Hakk'ı görür, bütün mahlûkâta karşı şefkatli ve merhameti olur.
Cenâb-ı Hakk, zâtıyla gizlidir ama ef'âli ve sıfâtı ile zâhirdir. O'nun ef'âl ve sıfâtını her şeyde görüp duruken, mahlûkâta kötü davranmak, insanları hakîr görmek, ayıplamak, eziyet etmek, kalb kırmak münkirlikdir. Îmânını tahkîke erdiren her fiili Hakk'dan bilir, her şeyde Hakk'ı görür, bütün mahlûkâta karşı şefkatli ve merhameti olur.
Hakk seni irşâd eder Gaybî lisânından beğim
Tutmaz isen Hakk kelâmın işte tuğyânlık budur
Allah kullarını kullarının sözleriyle irşâd eder. Yani irşâd eden hep O'dur, kullar birer vâsıtadır. Bu sırdan haberdâr olmayıp da sözü kul söyledi diye hak sözü kabûl etmeyip itiraz eden kişi, aslında o hak sözü söyleyen zâta değil Allah'a tuğyân etmiş olur.
Allah kullarını kullarının sözleriyle irşâd eder. Yani irşâd eden hep O'dur, kullar birer vâsıtadır. Bu sırdan haberdâr olmayıp da sözü kul söyledi diye hak sözü kabûl etmeyip itiraz eden kişi, aslında o hak sözü söyleyen zâta değil Allah'a tuğyân etmiş olur.
Sun'ullah Gaybî
Kuddise Sırruh