14 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
Dün bir Fâtiha okumak kasdıyla "HUZÛR"larında bulunduğum Yedi Emirler Hazerâtının makberesinde ibret verici bu manzarayı görünce fotoğrafını çekmeden edemedim. Çok değil, birkaç metre ötede, itiş-kakış, gürültü-patırtı, kavga-kıyâmet fakat burada yani "HUZÛR-I EVLİYÂULLAH"da dil ile tarif edilemeyecek bir "HUZÛR", sükûn ve râhat. Kedicik nasıl kendinden geçmiş, nasıl keyifli bir istirahâtte sözle anlatabilmek mümkün değil. Kedicik bile farkında ki, "HUZÛR"a ermek için Allah dostlarının "HUZÛR"unda bulunmak lâzımdır.
Nitekim Sultânü'l-âşıkîn Hazret-i Mevlânâ buyumuşlardır ki :
Yalnızlıkdan ümitsizliğe düşünce güneş gibi bir sevgilinin gölgesi altına gir
Yürü, tez bir Allah dostu ara, Allah dostlarını dost edinirsen, Allah da sana dost olur
Aynı manzaraya başka bir cihetden bakılırsa, Hazret-i Mevlânâ'nın şu mürşidâne sözleri hatıra gelir :
Kötü dostla ünsiyet etmek, belâya bulaşmakdır. Kötülerle ünsiyet etmek yerine Ashâb-ı Kehf gibi uyuyarak, şerefini ve haysiyetini koru. Âriflerle uyumak hakîkatde uyanıklıkdır. Yazıklar olsun câhillerle oturan uyanıklara!