İbâdet ve Tâatı Bırakma Haramdan Kaçın!

Ömrünün her akşamını Kadir bileceksin. Allah'a ibâdet edeceksin. Allah'a ibâdet etmeyenler zarar ettiler, helâk oldular, mahv oldular, perîşân oldular. 

Yakın bir zamanda bizleri, sizi ve bizi tek başımıza bir çukura götürecekler, çukura. Kabir diyorlar ona. Herkesi. Allah'dan başka herkes ölecek. Ne melek kalır, ne felek kalır. Herkes ölecek, herkes! Şeytan da ölecek. Yalnız Allah, Celle Celâluluhû Hazretleri. 

Kabre girdiğin vakit, sorular var orda. Orda iş başlar. Hani bazı adam var ya, ahmak, "Öldü de kurtuldu" diyor. Ne kurtulması be. Aptal! Ne kurtulması. Burda Allahu Teâlâ "فَمَن شَاء فَلْيُؤْمِن وَمَن شَاء فَلْيَكْفُرْ fe men şâe fe'l-yü'min ve men şâe fe'l-yekfür" demiş. Burda dünyâ yüzünde, "ister gavur ol, ister müslüman" demiş. Peygamber göndermiş, kitap göndermiş, akıl fikir vermiş, "ister mü'min ol, ister gavur ol" demiş. Orda öyle yok. Orda bitti iş. Orda irâde-i cüziyyeye dâir bir şey yok hiç. Adamın elini kolunu bağlarlar, zincirsiz, ipsiz. Zincirsiz, mincirsiz elini ayağını bağlıyorlar adamın. Bitti o kadar. 

Burda, buraya gelirsen, burda kurtuluyorsun bir mikdar, sözde. "أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَن يُتْرَكَ سُدًى e yahsebü'l-insâne en yütrake südâ". İnsan başıboş mu bırakıldı? Ne hayâtında, ne ölürken, ne kabirde, ne mahşerde. Başıboş değilsin.

Onun için ibâdet ve tâat. Haramdan kaçınacaksın. Haram yemeyeceksin. Alnının teriyle kazandığını yiyeceksin. Alın terinle kazandığını fukarâya yedireceksin. Alın terinle kazandığını giyeceksin. Rüşvetti müşvetti, hırsızlıktı, terâzide eksik tartmaktı, ölçekte eksik vermekti, bunların nihâyeti, âkıbeti, âh vâhdır, saç ve sakalı yolmaktır, elleri ısırmaktır, tırnaklarını sökmektir. Senin kabristanlardan hiç haberin yok. Bazı kabirlerden ateş çıkıyor. Bildiğin ateş değil, mangalda yanan ateş değil. O ateş istifâdelidir. Cehennem ateşi simsiyahdır, zifirdir.