İbâdetin İki Vechesi

31 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Ruh

Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri Miftahü's-Salat ve Mirkâtü'n Necât isimli risâlesinin sonunda şu tenbîhâtda bulunuyorlar : 

Ey Hakk'a tâlib olan arkadaş! Senin bir iç, bir de dış dünyân var. Bir sûretin var, bir de ma'nân var. Amellerin de öyle. Onların da bir kısmı bedenî ve cismânî, bir kısmı kalbî ve rûhânî. Bunlardan birini yapıp birini terketmek emr-i ilâhîye muhâlefet etmekdir. Allah'ın emirlerine muhâlefetin sonu da hüsrândır. Hem zâhirin hem bâtının şartlarına riâyet etmek, insanın kemâl alâmetidir. Kemâl arzu ediyorsan, manevî derecenin yükselmesini istiyorsan, hem zâhirin hem de bâtının şartlarına uyman ve ibâdetlere koşman gerekir. 

Namaz hem kalble hem kalıpla ilgili amelleri, hem cehrî hem hafî zikirleri toplayan ve kulu yüksek derecelere ulaştıran bir ibâdetdir. Şeyh Şihâbeddîn Sühreverdî der ki, "Bazıları namazdan maksadın sadece zikrullah olduğunu zannederek yanılmışlardır. Bunlar, "Zikrullahı tahsîl etdikden sonra namaza ne gerek var" diyerek sapıtmışlar, yanlış yollara düşmüşlerdir. Bir diğer zümre de dalâlete düşmemişdir ama nâkıs kalmışdır. Bunlar farzları kabûl etmişler fakat nâfilelerin faziletini reddederek aldanmışlardır. Namazın her rüknünde diğer hâl ve zikirlerde bulunmayan bir takım sırlar ve hikmetler bulunduğunu anlayamamışlardır. Amellerin de bir rûhu ve bir cesedi vardır. İnsanoğlu dünyâda bulunduğu müddetçe, ibâdete devâm etmelidir zîrâ amellerden yüz çevirmesi azgınlık ve isyânın ta kendisidir. Ameller hâller ile saflaşır, hâller amellerle güzelleşir.

Ey sâlih oğul! Senin sırât-ı müstakîm üzre olman ve Resûlullah'ın sünnetine bağlı bir yol üzre olman lâzımdır. Rabbimizin her emrinde nice maslahat ve hikmet vardır. "اَللّٰهُ الَّذ۪ي رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ " . "وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِۙ". Allah her şeyi kendi birliğine delîl kılmışdır. Allâmu'l-Kadîr olan Allah'ı tesbîh ederiz. O Allah ki rûh ile cesedi telif etmişdir. Rûh ve cesedin makamları ve menzilleri ayrı ayrıdır. Allah senin gönlünü tevhîd nûruyla aydınlatsın ve onu güzel haslet yıldızlarıyla süslesin. Allah senin kalb semânı inatçı şeytandan korusun. Cesed toprağını ibâdet bahçeleriyle süslesin ve uzun ömürlü eylesin. Cesed toprağını ilim ve marifet pınarlarıyla sulasın ve onu âfetlerden korusun. Basit bir tecellî nûruna aldanıp, terakkîden geri kalmasına fırsat vermesin. Yerin sükûnetinde, gökyüzünün hareketliliğinde, bütün sırları ve gizlilikleri bilen Allah'dan gayrı kimsenin bilmediği nice hikmetler vardır. 

Kitâb-ı Hakiminde zeytin ile inciri yanyana zikrederek, insanlara irşâd yolunu gösteren Sâni'-i Hakîm'in irşâd uslûbuna dikkatle bakmak lâzımdır. Marifet inciri tatlıdır, rûhlar ondan lezzet alır. Nefs zeytini acıdır, salamura tuzuyla terbiye edilmeye muhtâcdır. Her ibâdetin bir keyfiyyeti, her işin de gizli bir hikmeti vardır. Onun için zâhir ve bâtına riâyetde pek çok faydalar vardır. Sen dâimâ uyanık ol, dikkatli ol, isteklerine esîr olma. İsteklerin seni Allah yolundan saptırabilir. Nefsine aldanıp nâkıs kalanlardan olmayasın. Dâimâ Allah'a yönelenlerin yolundan gitmeye bak. Çünkü Allah'a giden bütün yollar kapalı, yalnız seyyid-i kâinâtın Muhammed Mustafâ'nın isr-i pâkine bağlı olan yol açıkdır. Dînin ikâmesi için gayret göster ve ölünceye kadar Rabbine ibâdet et. "وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَأْتِيَكَ الْيَق۪ينُ"

Aldanma gönül gölge gibi fânîye aslâ
Her sâ'atini tâ'at ile eyle ticâret
Bulmazsa gönül maksûdunu tâ ezelîden
Encâmı eder tâ ebedî âh u nedâmet
Bir lahza dil ü cânını dûr etme Hudâ'dan
Bulmak diler isen dü cihân içre selâmet
Gurbetde eğer kurbete ermek ise maksûd
İhlâs u muhabbet ile kıl tâ'ate sür'at
Listeye geri dön