İbn Sîrîn Hazretleri ve Bazı Rüyâ Tabirleri

İbn Sîrîn Hazretleri tâbiîndendir. Otuz kadar sahabî ile görüşmüş ve bâhusûs Huzeyfe bin Yemân, Zeyd bin Sâbit, İmrân bin Husayn, Ebû Hureyre ve sıbtı'n-nebî İmâm-ı Hasan Efendimizden ilim tahsîl etmişdir. İbn Sîrîn Hazretleri, hadîs ve fıkıh ilimlerinde temâyüz etmiş hattâ hadîsde hâfız ve imâm kabûl edilmiş fakat en çok rüyâ tabîrleriyle yani muabbirliğiyle şöhret bulmuşdur. Hazret, rüyâ tabîri hakkında bir eser kaleme almamış fakat onun tabirleri rivâyet yoluyla günümüze kadar gelmişdir. Tabîr ilminde yed-i tûlâ sâhibi olduğuna hiç şübhe yokdur. Hattâ muabbirlerin pîri kabûl edilir.  

Şimdi onun tabîrlerinden bazılarını kaydedelim :

• Birisi, "Rüyâmda elimdeki bir mühür ile erkeklerin ağızlarını ve kadınların da edeb yerlerini mühürlediğimi gördüm" demiş. Hazret, "Sen Ramazan ayında müezzinlik yapdın mı?" demiş. Adam "Evet, yapdım" deyince, "İşte rüyânın tabiri budur" demiş.

• Ulemâdan birisi kendisine gelmiş, "Üstâdım, rüyâmda incileri domuzların boynuna asdığımı gördüm" demiş. Hazret, "Sen ehil olmayan kimselere ilim öğretiyorsun" demiş. O zât talebelerini gözden geçirmiş, hakîkaten de aralarında ehil olmayanlar olduğunu farketmiş.

• Birisi rüyâda gördüğü nâhoş şeylerin kendisine bir zararı dokunup dokunmayacağını sorunca, şöyle demiş, "Uyanıkken Allahu Teâlâ'nın emirlerine riâyet etmekde titiz  olursan uykuda iken gördüğün kötü rüyâların sana bir zararı dokunmaz".

• Bir adam gelip "Ben rüyâda bir kuşun mescidden güzel bir taş alıp, gitdiğini gördüm" demiş. Hazret, "Eyvah, Hasan-ı Basrî vefât etdi" demiş. Tahkîk etmişler, hakîkaten tabîr doğru çıkmış.

• Bir adam, "Rüyâmda ipi sağlam bir kova aldım, kuyuya sarkıtıp doldurdum. Fakat çekerken ip kopdu kova düşdü" demiş. Hazret buyurmuş ki, "Bir kızın nikahına tâlib olmuşsun, onu istemek için aracı kıldığın adam sana hıyânet ederek o kızı kendisine nikahlar". Aynen vâki olmuş.

• Birisi rüyâsında ufak bir delikden büyük bir öküzün çıkdığını görmüş. Sonra o öküz tekrar çıkdığı yere girmek istemiş ama dar geldiği için girememiş. Rüyâsının tabîrini isteyince, Hazret ona, "Ağzından büyük bir söz çıkacak, pişman olacaksın ama telâfîsi mümkün olmayacak" demiş.

• Adamın biri gelip, "Bir kimse rüyâsında yumurtaları baş taraflarından kırıp beyazlarını alarak sarılarını görmüş, bunun tabiri nedir?" diye sormuş. Hazret, "Git rüyâ sâhibini getir, ona tabîr edeyim" demiş. Adam, "Siz tabîr edin, ben kendisine söylerim" deyince İbn Sîrîn rahimehullah, "Olmaz, mutlakâ o gelmeli" diye ısrar etmiş. Bunun üzerine adam, "Rüyâyı ben gördüm" deyince, Hazret, "Yemîn et" diyerek rüyâyı onun gördüğünden iyice emîn olunca, orada bulunanlardan birine, "Koş, hemen bir zâbıta bul getir. Bu herifi ona teslîm edelim. Çünkü bu adam kefen soyucudur" deyiverince, adam, "Aman rica ederim yapmayın, ben o işden tövbe etdim" diye yalvarmaya başlamış.

• Bir adam, "Rüyâda elimin kesildiğini gördüm" deyince, Hazret ona, "Sen yalan yere yemîn edeceksin" demiş.

• Birisi, "Rüyâmda birisi küçük incileri yutuyor fakat sonra bunları daha büyük inciler olarak çıkarıyordu" deyince, "O kimse, işittiği şeyleri büyüterek söyler" demiş.

• Adamın biri rüyâsında başının kesildiğini ve bir tabak içine konulduğunu, tabağın da kendi elinde olduğunu görmüş. O sırada bir çaylak gelip başı kapıp götürmüş. Rüyâsını İbn Sîrîn Hazretlerine anlatınca, Hazret demiş ki, "Sen mal topluyorsun ve topladığın malı saklamaya çalışıyorsun fakat zalemeden birisi gelip senin malını elinden alacak ve seni beş parasız bırakacak". Hakîkaten de bir müddet sonra o beldenin vâlisi adamın malını müsâdere etdirmiş, adamı beş parasız bırakmış.

• Kadının biri rüyâsında elinde biri büyük diğeri küçük iki inci olduğunu görmüş. Kızkardeşi bunlardan birini isteyince ona küçük inciyi vermiş. Rüyâsını Hazret'e anlatınca, "Sen iki sûre biliyorsun, biri uzun, biri kısadır, kısa olanı kardeşine öğretmişsin" demiş. Kadın onu tasdîk etmiş.

• Bir zât Hazret'e mürâcaat edip, "Rüyâmda Hazret-i Peygamber'in kabr-i şerîfini kazarak mübârek kemiklerini  karışdırdığımı gördüm" demiş. Hazret ona, "Sen sünnet-i seniyyeyi ihyâ edeceksin" demiş.

• Bir kadın rüyâsını anlatmak için İbn Sîrîn Hazretlerinin huzûruna gelmiş. Hazret o sırada yemek yiyormuş, "Bekler misin yoksa yemeği bırakıp rüyânı tabîr edeyim mi? "diye sormuş. Kadın "Siz yemeğinize devâm edin, ben analatayım" demiş. "Rüyâmda ayın süreyyâya girdiğini ve o sıradan arkamdan birisinin, 'Git bu rüyâyı İbn Sîrîn'e anlat' dediğini duydum" demiş. Hazret, elini yemekden çekmiş, rengi atmış, elini dizine vurmuş. Sebebini sorduklarında, "Bu kadın benim yedi gün sonra vefât edeceğimi görmüş" buyurmuş ve hakîkakten de yedi gün sonra Hakk'a yürümüş.