11 Mayıs 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Bak, gör İbrâhîm aleyhisselâm, Halîlullah, nasıl Allah'ın dostu olmuş. İbrâhim Halîlullah, yani İbrâhim aleyhisselâm. Halîl demek dost demek. Niçin Halîl demişler? İsmi Halîl değil. Halîl'in ma'nâsı, Allah'ın dostu demek. Allah koymuş, o libâsı ona O giydirmiş, "Benim dostum" diye. Onun için Halîl diyoruz. İsmi değil Halîl. Allah tarafından verilen lakab İbrâhim Peygamber'e.
Fukarâ gelmiş, kapıyı çalmış, görmüş fukarânın geldiğini, hemen götürmüş kendisine tasadduk etmiş, vermiş fukarâya. Fukarâ yan komşuya gitmiş, "Eyvâh!" diyor, "Keşke bilseydim o adamın sadaka isteyeceğini, evimin şu tarafından bir kapı daha açtırırdım, ordan da ona ikrâm ederdim" diyor.
Bazı akrabâların sefih olabilir, mü'min mi değil mi? Mü'minse hatırını soracaksın, sefîh de olsa, mü'minse. Zîrâ kâfire zekât verilmez, fitre verilir de zekât verilmez kâfire. Akrabandan fâsık da olsa, zekât verilir, fukarâysa zekât verebilirsin.
Sonra İbrâhim Peygamber onu görmüş, "Keşke bilseydim o tarafa da bir kapı açtırsaydım" demiş, sonra kapı açtırmış oraya. Evi iki kapılı. Hem bu kapıdan veriyor, hem bu kapıdan veriyor.
www.muzafferozak.com