2 Ağustos 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
Vaktiyle içki mübtelâsı olan bir pâdişâh, tımarhâneyi ziyârete gitmiş. Onun içkiye düşkün olduğunu bilen başhekim, içki sofrasını donatmış ve hükümdârı sofraya buyur etmiş. Pâdişâh, yiyip-içerken, akıl hastalarından birinin karşıdan bakmakda olduğunu farketmiş, eliyle işâret edip onu yanına çağırmış ve içki dolu bir kadeh uzatarak : "Haydi, al sen de iç" demiş. Deli, "Pâdişâhım, müsâade ederseniz, size bir soru soracağım. Bu soruma cevap verebilirseniz içkiyi içeceğim" demiş. Pâdişâh, "Haydi sor bakalım, nedir?" deyince, o akıl hastası pâdişâha şu soruyu sormuş : "Siz, benim gibi olmak için içiyorsunuz, ya ben içince kimin gibi olacağım?..." Hükümdâr, delinin bu sözüyle ayılmış, kendine gelmiş ve kadehini kırıp içkiye tövbe etmiş.Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Evvelâ içkiyi terketmek lâzım. Hem paranla kendini zehirliyorsun hem de kendi kendini rezil ediyorsun. Sorun bakın, mahkemelerdeki katil da'vâlarında hep "Sarhoşdum, bana şöyle söyledi, asabîleşdim, vurdum" diyorlar. Hep "sarhoşdum" diyorlar, hiç "aklım başımdayken vurdum" diyen yok.