İçki ve Kumar Niçin Yasaklanmışdır?

22 Mayıs 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri Envârü'l-Kulûb nâmındaki eserlerinde buyuruyorlar ki :

Her günahın evveli tatlı ve nihayeti acı olduğu gibi, içkinin de başlangıcı tatlı gibi görünür ama, sonu gerçekden acı ve iğrençdir. Denilebilir ki, içki sofrası günahla geçirilen hayatın en canlı bir numûnesidir. Zîrâ içki sofrasında başlangıçda her şey yerli yerinde, bütün yiyecekler göz alıcı ve iştah açıcı gibi görünür. Fakat sonunda hepsi birbirine karışır. Çirkin ve cidden çok iğrenç bir hâl alır. Üstelik, kafalar dumanlandıkdan ve akıllar başlardan gitdikten sonra, kavgalar ve küfürler başlar ve ekseriya düşmanlık ve hattâ yaralama veya kâtillik ile sonuçlanır.

Allahu zü'l-Celâl ve'l-Kemâl hazretleri, Kur`ân-ı Azîminde şöyle buyuruyor :
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ * اِنَّمَا يُر۪يدُ الشَّيْطَانُ اَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَٓاءَ فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَعَنِ الصَّلٰوةِۚ فَهَلْ اَنْتُمْ مُنْتَهُونَ
Ey îmân edenler! Şarap, kumar, tapınmak için dikilen taşlar, fal için kullanılan oklar, şeytanın pis ve murdar işlerindendir. O hâlde, onlardan kaçınınız ki felâh bula­sınız. Şeytan, şarap ve kumarla sırf aranıza düşmanlık ve kin salmak ve sizi Allahu Teâlâ'yı anmakdan ve namaz kılmakdan alıkoymak ister. Artık, vazgeçdiniz değil mi?
Sûre-i Mâide, 90-91

Burada bir husûsu dikkatinize sunmak isterim. Bu âyet-i celîlenin başında içki ve kumar, put ve fal zikrolundukdan sonra, içki ve kumarın tekrarlanması ve hatırlatılması bu iki kötü alışkanlığın özellikle men' edildiğini, onların kötülük ve çirkinliğini biz gâfillere beyân etmek maksadına ma'tûfdur. Tapınmak için dikilen putlarla, fal bakmak için atılan oklar da şeytanın pis ve murdar işlerindendir ve kesin olarak yasaklanmışdır. İçki ve kumarın iki defa zikrolunması da açıkça gösteriyor ki, bunların tümünün kötü ve çirkin fiil ve davranışlar olduklarına, kesinlikle harâm kılındıklarına ve müslümanlara yasaklandıklarına dikkatimizi çekmek içindir. Evet, putlar ve fal da Şeytan'ın fiillerindendir ve onlardan şiddetle nefretle kaçınmak, sakınmak gerekir. Ne var ki, bunlardan kaçınmak ve sakınmak ne kadar gerekliyse, içki ve kumardan da bunlara göre iki defa daha şiddet ve nefretle kaçınmak ve sakınmak gereklidir. Ancak bunların tümünden kaçınıp sakınmakla kurtulabileceğimiz, felâha ve necâta erebileceğimiz böylece ilân ve beyân buyurulmakdadır. İçki ve kumar, bu âyet-i kerîme ile şiddetle men' edilmişdir.
Dikkat ve ibretle tetkik edilecek olursa, bütün ilâhî teklifler akıl sâhibleri içindir. İçki ise, yukarıdanberi anlatmağa çalışdığımız gibi, aklı giderir ve bazen insanı bir hayvan derekesine kadar indirir. Hattâ bir çok ahvâlde hayvandan da aşağı durumlara düşürür ve uzun yıllar çalışılıp kazanılan şeref ve itibarı, haysiyet ve vakarı bir anda mahveder ve dünyayı bir zindan hayatına döndürür. Zahir sarhoşluğunun hâli ve âkıbeti budur. Ancak dünya sarhoşluğu, ekseriya içki sarhoşluğundan daha da fenadır. 
İçki, insanı hayvanlaştırır demişdik. Gerçekden de öyledir. Şarap ve sâire gibi içkiler, cesaret bakımından insanı kaplana, gülrnek ve güldürrnek bakımından maymuna, ağzından çıkanı kulağı işitmernek bakımından papağana, düşüncesizce zulüm bakımından akrep ve yılana, iyi ile kötüyü ayırd edemernek bakımından sırtlana, necis yemek bakımmdan da domuz ve köpeğe benzetir. Afyon, esrar, eroin vesaire gibi uyuşturucu maddeler de insanı korkaklık bakımından fareye benzetir.

Sırası gelmişken, bir gerçeği gözönüne koymak isterim. Bazı kimselere rastlıyoruz ki, "Efendim, Kur'an-ı Kerîm'de yalnız şarap men' edilmiş ve haramdır denilmişdir. Rakı, votka, viski ve benzeri diğer içkilerin harâm olduğuna dair bir kayıt ve işaret yokdur" diyorlar. Böyle söyleyenler ve böyle düşünenler büyük ve korkunç bir hatâya düşdüklerini unutmamalıdırlar. Zîrâ hamr, her şeyden önce şarap ve sarhoşluk veren her türlü içki anlamına gelir. Sonra, aynı kelimeden üreyen tahammür sözcüğü de ekşime, mayalanma, bazı uzvî maddelerin kendiliğinden kabarıp köpürmesi (fermantation) demekdir ki, bu tabirin içine de sarhoşluk veren bütün içkiler, hattâ günü geçmiş şıra ve boza bile girer. Binâenaleyh, hamr yalnız şarapdır hükmüne varmak korkunç bir yanılmadır. Bilakis rakı da, votka da, viski de, konyak da hülasa sarhoşluk veren ne kadar içki varsa, hepsi de hamr sınıfına dahildir ve kesin olarak harâmdır.

Kaldı ki, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz, "Sarhoşluk veren her içki haramdır" buyurmak sûretiyle bu nevi tartışmaları ve çekişmeleri on dört asır önce bir tarafa atmışlardır. Harâma helâl ve helâle harâm diyen, Allah korusun, islâmdan çıkar. Harâm olan şeyleri içer veya kullanırken Bismillah demek dahi harâmdır ve harâm olan nesneleri kullanırken besmele çeken de dinîen çıkar. 

Mü'minlerin annesi Hazret-i Âişe-i Sıddîka radıyallahu anhümâ rivâyet ediyor :
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize sordular, "Yâ Resûlallah, Yemen halkı, baldan ve hurmadan bir çeşit içki yapıyorlar ve ona nebiz diyorlar. Bu içkinin içilmesi, helal midir, yoksa haram mıdır?". Efendimiz, saâdetle şu cevâbı verdiler : "Sarhoşluk veren her içki haramdır".
Şu hâlde, aklımızı başımıza alalım ve kendiliğimizden bilir bilmez hükme varmayalım. Allah ve Resûlünün harâm buyurduğuna, helâldir demek, kişiyi îmândan ve islâmdan çıkarır.

يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِۜ قُلْ ف۪يهِمَٓا اِثْمٌ كَب۪يرٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِۘ وَاِثْمُهُمَٓا اَكْبَرُ مِنْ نَفْعِهِمَاۜ
Habîbim Ahmed, Resûlüm yâ Muhammed! Sana şarabı ve kumarı sorarlar. De ki, ikisinde de hem büyük günah, hem de insanlara bazı menfaatler vardır. Fakat günahı, menfaatlerinden daha büyükdür.
Sûre-i Bakara, 219

Bu âyet-i kerîmedeki, "bazı menfaatler" tabiri de bazılarını yanıltmakdadır. Zîrâ bazı menfaatler vardır denilmesinden murâd, bu menfaatlerin zâhiren menfaat gibi görünmelerinden ileri gelmekdedir. Oysa, gerek içkide ve gerekse kumardaki menfaat, bir tarafın felâketi ile netîcelenir. Bunun için, zararı yararından fazladır. Bunun için, günahı sağlayacağı menfaatden çok daha büyükdür. Düşününüz, kumar oynayan iki kişiden birisi kazanır ve büyük bir menfaat sağlar. Oysa, kaybeden taraf her şeyini kaybeder ve çok büyük zarara uğrar. İçki yapan ve içki satan para kazanır ve menfaat sağlar. Oysa, içki içen hem parasını, hem sıhhatini ve hem de yukarıdan beri îzâha, çalışdığımız vechile bir çok ma'nevî değerlerini ve hasletlerini kaybeder. Görülüyor ki, içkide de, kumarda da bir taraf bazı menfaatler sağlarken, öteki taraf büyük zararlara uğramakdadır. Şu hâlde, bir taraf mutlakâ felâkete sürüklenmekdedir. Ancak bu felâketi irfan ve basîret sâhibi olanlar görebilmekdedirler. 
İçki içen ve kumar oynayan, aslâ iflâh olmaz. Her ikisinin de sonu pişmanlık ve zarardır. İçki masalarında bir çok insanlar ma'nen veya maddeten helâk olmuşlar, kumar yüzünden bir çok kimseler mallarından, mülklerinden, haysiyet ve şereflerinden mahrûm kalmışlardır. Aynı sofrada içki içen iki kişiden birisinin mezara ve diğerinin hapishaneye girdikleri çok görülmüşdür. İçki ve kumar yüzünden nice arkadaşlıklar bozulmuş, nice dostluklar düşmanlığa dönüşmüşdür. Nice güzellikler, içki ve kumarla çirkinleşmiş, bir çok temiz ve nezih vicdanlar bu yüzden kirlenmişdir. Kumar ibtilası yüzünden nice ocaklar sönmüş, âile yuvaları yıkılmış, çoluk çocuk sefîl ve perîşân ortalıkda kalmış, nice ma'mûrlar harâb olmuşdur. 
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön