İki Dünyâdan da Gönlünü Arıtan İnsan

28 Eylül 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Tasavvuf

NUTK-İ ŞERÎF

İki dünyâdan da gönlünü arıtan insan, 
"Elest" hitâbına karşı "belâ" demenin yokluk olduğunu anlamışdır.

Toprakdan yaradılmış âlem bir küçük tepecikdir ancak, yokluk ise onun altında gömülü olan defîne.
Tepenin üstünde oynayıp eğlenmek, çocukların zevki ve neşesidir ancak.

Defîneyi farkedenlerin gözleri neş'e ile parlar.
Defîneden bî-haber olan uyuşuk olur tembelleşir gider.

Ay gibi bir güzellik definesi, cân onu gördü de, "amân ne de güzel nazar değmesin" dedi. 
Binlerce pâdişah yoluna düşmüş onun, âh ne de büyük ne de elde edilmesi gereken yüce bir şey.

Onu över, cân yüzünü açar anlatma yoluna giderdim ama,
Nerede onu anlayacak, nerede ona ulaşacak insan?

İki köyde de ona lâyık kimsecikler yok ama varsın olmasın.
Sen cânını da at yoluna kendini de at sakın baş çekme koy başcağızını yere.

Tebrizli Şemseddin'in kapısında kemer kuşanıp O'nun ayağına baş koy.
Zîrâ bir kâmilin ayağına baş koymak ne büyük se'âdetdir.

Mevlânâ Celâleddîn Rûmî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî
Listeye geri dön