20 Ağustos 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Büyük mürşidlerimizden İsmâil Hakkı Bursevî Hazretleri buyuruyorlar ki :
Kıyâmet ikidir. Biri kıyâmet-i sugrâ ve biri kıyâmet-i kübrâdır. Kıyâmet-i sugrâ enfüsde olan inniyât ve kıyâmet-i kübrâ âfâkda olan fenâ-i taayyünâtdır. Âfâk ve enfüs birbirinin âyînesidir. Çün ki kıyâmet-i sugrâda vücûd-i kevniyyeden eser kalmaya, kıyâmet-i kübrâda elem kalmaz. Zîrâ iki kıyâmet bir adamın başına kopmaz. Ve eğer riyâzat ve mücâhedât ve vusûl-i ilallah ile vücûd-i hâdis muzmahil olmaz ise, âhir başına kıyâmet kopmak gibi hâlât-ı hâile zuhûr eyleye. Zîrâ havt etmeyen âhir havfa düşer ve hâid olan, emn ü emân bulur. Ve zikrolunan kıyâmet-i sugrâ, mertebe-i "ev-ednâ"da hâsıl olur ki "kâbe kavseyn"den sonradır. Zîrâ "kâbe kavseyn" mertebe-i sıfat, "ev ednâ" mertebe-i zâtdır.