10 Ocak 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
HİKÂYE
Demir bir yüzük varmış, bir gün üzerine pâdişâhın ismi nakş olununca pek bir gururlanmış. Bu gururla yanında duran ve üstünde hiç nakış bulunmayan som altından bir yüzüğe laf atmış, "Senin böyle güzel nakışların var mı?" demiş. Altın yüzük, "Hayır yok" deyince, "O hâlde ben senden üstünüm" demiş. Altın Yüzük, ona sormuş, "Senin aslın nedir?" demiş. "Demir" diye cevap vermiş. "Peki" demiş Altın Yüzük, "Senin üstündeki nakış seni demirlikden kurtarır mı?". "Hayır kurtarmaz" deyince, Altın Yüzük ona şöyle demiş, "Öyleyse haddini bil de otur oturduğun yerde. Bir düşün bakalım dünyânın dört bir tarafında nakit para yerine geçen ve herkesin ele geçirmek için deli gibi mücâdele etdiği şey nedir?".
Bu mesel, Hazret-i Mevlânâ'nın sohbetlerinden derlenen Fîhi Mâ Fih adlı eserde geçmekdedir. Üstünde iyice düşünürseniz, koca bir kitâb kadar kıymetli bir meseldir bu. Bendeniz size şu kadarını söyleyip geçeyim. Yüzükler insana, madenler insanın ahlâkına, özüne, sîretine, nakışlar ise sûretine, kıyâfetine, şekline remzdir.