İlâhî Sırlara Tâlib Olan Adam

24 Nisan 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Mürid
Ehl-i tarîk arasında çok meşhûr olan bu hikâyeyi mürşid-i azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri de yeri geldikçe anlatırlardı. 

HİKÂYE
Adamın biri büyük mürşidlerden birine gelerek "Hakk'ın esrârına tâlibim, bunun için size geldim" demiş. O zât, "Şimdi olmaz, yarın gel" diyerek adamı göndermiş. Adam, ertesi gün tekrar o veliyyulaha geldiğinde ona daha önce bendegânına hazırlattığı bir kutuyu verip "Bu kutuyu al ve filanca yere götür ve falanca kişiye teslîm et" demiş ve "Aman kutuyu iyi muhâfaza et" diye de tenbîhâtda bulunmuş. Adam kutuyu almış giderken tıkır tıkır diye bir takım sesler duymuş. Biraz kulak kabartınca seslerin kutudan geldiğini anlamış. "Acabâ bu kutunun içinde ne var?" diye merâk edip kutunun kapağını hafifçe aralayınca, kutunun içinde bulunan küçük bir fâre hop diye sıçrayıp kaçmış. Kutudan çıka çıka fare çıkmasına adamın canı çok sıkılmış ve hemen dönüp o mürşide gelmiş. Sitemkâr bir tavırla "Ben size esrâr-ı ilâhîye tâlibim dedim, siz ise bana fare emânet etmişsiniz" deyince o veliyyullah adama şu unutulmaz cevâbı vermiş : "Evlâdım, sen daha bir fareyi bile muhâfaza edemiyorsun, bir de kalkmış esrâr-ı ilâhîye tâlibim diyorsun!"
Bugün de birçok insan, bu işleri bir çırpıda halledebileceğini zannediyor. İki sohbet dinleyerek, iki evrâd okuyarak, iki zikir meclisinde bulunarak esrâr-ı ilahîye vâkıf olacağını zennedenler çok. Mürşid-i azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri böyleleri hakkında şöyle buyururlardı :
Bu iş bakkaldan yoğurt almaya ya da manavdan meyve almaya benzemez. Cehd lâzımdır, sabır lâzımdır, sebât lâzımdır, aşk lâzımdır, şevk lâzımdır. Her şeyden evvel de isti'dâd lâzımdır. İsti'dâd olmadan hiç bir şey olmaz!
Büyük mürşidlerden biri de, bu hakîkate "Merkeb topal, yük şişe, yol uzak" sözüyle işâret etmişdir.

 Hâr-ı kesretden rehâ ol mahv-ı evsâf eyleyip
Gülşen-i vahdetde kıl esrâr-ı pîrânı taleb

www.muzafferozak.com
Listeye geri dön