İlim İnsanı Nasıl Felâkete Götürür?

30 Aralık 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Tezkiye-i Nefs
İnsanı kibre düşüren ve dolayısıyla felâkete götüren şeyler arasında ilim de vardır. "Nasıl olur efendim, ilim mukaddes değil mi? İlim öğrenmek farz, ilimden niçin zarar gelsin?" filan denilecek olursa, deriz ki, nasıl ki kuvvetli bir gıda kirli bir kaba konulduğunda bozulup sağlığa zararlı hâle geliyor ve hattâ öldürücü olabiliyorsa nefsini tezkiye etmemiş, kalbini kötü sıfatlardan arındırmamış olan bir kimse de ilim öğrenirse, bu ilim ona faydadan çok zarar getirir hattâ felâkete götürür. Üstelik âlimin kibre düşmesi için şöhrete de lüzûm yokdur. Yani hiç kimsenin tanımadığı, itibar etmediği bir kimse dahi, ilmine mağrûr olup başkalarını küçük görmeye başlayabilir. Bu da onun manevî bir felâkete sürüklenmesine sebeb olur. Zîrâ Peygamberimiz, "Kalbinde hardal tânesi kadar kibir olan, cennete giremez" buyurmuşlardır.

Bu hikmete binâen, eskiden büyük mürşidler, sâliklerin seyr-i sülûk esnâsında ilimle meşgûl olmalarına, tahsîl yapmalarına müsaade etmemişlerdir. En iyisi ilmi seyr-i sülûke başlamadan önce tahsîl etmek, eğer bu yapılamadıysa ilim tahsîlini seyr-i sülûkün tamamlanmasından sonraya bırakmak gerekir. Aksi takdirde ilim büyük bir belâ olur.

Ehlullah arasında nice âlimler hattâ nice allâmeler vardır ama onlarda en ufak bir gurur görülmez. Kemâl ehli olanlar sanki kendilerinde hiç ilim yokmuş gibi mahviyyet ve tevâzu içindedir. Hamlar ise iki satır öğrenince başlarını diker, böbürlenmeye, herkesi küçük görmeye, aşağılamaya başlarlar. Görmüyor musunuz, olgun meyvalarla dolu bir dal aşağı doğru başını sarkıtırken, ham meyvayla dolu ya da meyvasız bir dal başını göğe doğru uzatmışdır.

Ne rütbe müretfi' bünyâddır kasr-ı tevâzu' kim
Riyâz-ı cennete nezzâre kâbildir zemîninden
Listeye geri dön