İmam Ali Efendimizin Şehâdeti

26 Haziran 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi Hazretleri her yıl Ramazân-ı Şerîf'in üçüncü haftasında İmâm Ali kerremallahu vecheh Efendimizden her zamankinden daha çok bahsederlerdi. Çünkü Esedullah el-Gâlib Ali İbn Ebî Tâlib Radıyallahu Anh Hazretlerinin şehâdeti bu günlere tesâdüf etmekdedir. Hazret-i İmâm, bir rivâyete göre Ramazan-ı Şerîf'in 17sinde diğer bir rivâyete göre ise Ramazân-ı Şerîf'in 19unda, mescidde sabah namazı esnâsında sûikasda uğramış ve iki gün sonra da şehâdet şerbetini içmişdir. 

Efendi Hazretlerinin Hazret-i İmâm'ın şehâdetini ve bazı latîfeleri ile menkıbelerini lutfettiği kısa bir sohbet kaydı ile başlayalım. Bu sohbetin yazılı hâline de aşağıdaki bağlantıdan erişebilirsiniz.

İmâm Ali'nin Efendimizin Şehâdeti, Bazı Latîfe ve Menkıbeleri

Hazret-i İmâm'ın uğradığı sûikasddan sonra yaralı halde iken oğlu İmâm Hasan radıyallahu anh Efendimize yaptığı mühim vasiyyeti ve suikasdçısı İbn Mülcem hakkındaki âlîcenâblığını da şu sohbet kaydından dinleyebilirsiniz. Bu sohbetin yazı diline çevrilmiş hâline de aşağıdaki bağlantıdan erişebilirsiniz.

İmâm Ali Efendimizin Suikasdçısına Yaptığı Muamele

Fâtih-i Hayber, Sâkî-i Kevser, Hayder-i Kerrâr, Esedullah-i Gâlib, Emîrü'l-mü'minîn gibi birçok ünvanları olan İmam Ali Efendimiz hakkında bazı âyetler olduğu gibi, hakkında birçok hadîs-i şerîfler de vardır öyle ki Resûl-i Ekrem Efendimizin çok büyük iltifâtlarına nâil olmuşlardır.

Meselâ, Sûre-i Mâide'deki "إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ " âyet-i kerîmesi ile Sûre-i Feth'deki "تَرَاهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّنَ اللَّهِ وَرِضْوَانًا" âyet-i kerîmesi ile Sûre-i İnsan'daki "  وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَى حُبِّهِ مِسْكِينًا وَيَتِيمًا وَأَسِيرًا * إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنكُمْ جَزَاء وَلَا شُكُورًا" âyet-i kerîmeleri İmâm Ali kerremallahu vecheh hakkındadır. 

Hadîs-i Şerîflerden bazıları da şunlardır :

Ene medînetü'l-ilm ve Aliyyün bâbuhâ.

Ben ilm şehriyim, Ali de onun kapısıdır.

Ene ve Aliyyün min nûrin vâhid.

Ben ve Ali aynı nûrdanız.

Ene ve Aliyyün ke hâteyn. Aliyyü minnî ve ene minh.

Ben ve Ali öyle yakınız ki o bendendir ben de ondanım.

Yâ Ali ente bi menzileti Ka'be.

Yâ Ali Sen Ka'be hükmündesin.

Yâ Ali ente bi menzileti Hârûn.

Yâ Ali Sen Hârûn hükmündesin.

(Mûsâ aleyhisselâm için Hârûn aleyhisselâm ne demekse sen de benim için öylesin demekdir)

Ene seyyidül âlem ente seyyidül Arab.

Ben âlemin efendisiyim sen Arab'ların efendisisin.

İmâm Ali Efendimiz hakkında sâdır olan ehâdis-i nebeviyye ve O'nun fezâili hakkında müstakil kitaplar yazılmışdır. Yukarıda resmini gördüğünüz İmâm Nesâî'nin eseri pek meşhûrdur. O'nun hakkında sayısız eserler yazılmış, nutuklar îrâd edilmiş, ilâhiler bestelenmişdir. Biz de fakîrâne ve nâçizâne bir sayfa ile ses kayıtlarından oluşan bir bir albüm hazırladık, ilâhileri, nefesleri ve Efendi Hazretlerinin sohbetlerini topladık. İnşaallah ind-i ilâhide ve ind-i Hayder-i Kerrâr'da makbûl ve mergûb olur.