1 Haziran 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
İbn Mülcem, İmâm Ali'ye kılıcı vurdukdan sonra yakalanmış ve Hazret-i İmâm'ın huzûruna getirilmiş. İmâm Ali, ona bu işi niçin yaptığını sormuş. İbn Mülcem, "El hükmü lillah" yani "Hüküm Allah'ındır" diye cevap vermiş. İmam Ali, "Sözün hak ama niyetin bâtıl" buyurmuş ve "Alın bunu hapsedin" demiş. Sonra İmâm Hasan'ı çağırmış ve ona şöyle demiş :
Eğer ben bu adamın kılıcıyla ölürsem, sakın ona eziyet ve cefâ etmeyin. Dedeniz Hazret-i Muhammed sallallahu aleyhi vesellem "Kudurmuş bir köpeği bile eziyet ve cefâ ederek öldürmeyin" diye emr ü fermân buyurdu. Mâdem ki o bana bir kılıç vurdu, siz de ona bir kılıç vurarak katledersinz, kısas yerini bulur. Ama eğer ben bu kılıç yarasıyla ölmezsem, onun hakkındaki muamele bana âitdir.
Hazret-i İmâm, yaralı yatarken süt getirmişler. Hazret, sütü içmemiş ve "Zindanda bir garîb var, bu sütü götürün ona verin" demiş. "Hangi garîb?" diye sormuşlar. "Beni öldürmek isteyen adam" demiş. Sütü İbn Mülcem'e götürmüşler. İbn Mülcem kıyameti koparmış "Ben bu sütü içmem, siz buna zehir koymuşsunuzdur" demiş ve sütü içmemiş. İbn Mülcem'in sütü içmediğini haber verdiklerinde Hazret-i İmâm buyurmuşlar ki :
Eyvah! Niye bize böyle sû-i zan etti? Biz Âl-i Muhammed'iz. Biz kimseye süt diye zehir vermeyiz. Eğer bize hüsn-i zan edip de sütü içseydi yarın yevm-i kıyâmetde cennetin eşiğine ayağımı koyar, evvelâ kâtilim olan İbn Mülcem'i cennete sokardım sonra kendim girerdim.Efendi Hazretleri buyurdular ki :
İbn Mülcem vaktiyle Hazret-i Ali'nin hizmetkârıydı. İmâm Ali, yıllar evvel İbn Mülcem'e kendisini öldüreceğini haber vermişdi. İbn Mülcem, "Yâ İmâm, öyleyse beni hemen öldür ki ben böyle bir denâeti irtikâb etmeyeyim" deyince buyurdular ki : "Suç işlenmeden cezâsı verilmez. Şimdi ben seni öldürürsem zâlim olurum"