9 Ekim 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
اللّهُمَّ اَنْتَ ثِقَتي في كُلِّ كَرْبٍ وَرَجائِي في كُلِّ شِدَّة وَاَنْتَ لي في كُلِّ اَمْرٍ نَزَلَ بي ثِقَةٌ وَعُدَّة كَمْ مِن هَمٍ يَضْعُفُ مِنهُ الفُؤاد وَيَقِلُّ فِيهِ الحِيَل وَيَخْذُلُ فِيهِ الصَّديق وَيَشمَتُ فِيهِ العَدوُّ اَنْزَلتُهُ بِك وَشَكَوتُهُ اِلَيْك رَغبَةً مِنّي اِلَيْك عَمَّنْ سِواكَ فَفَرَّجْتَهُ وَكَشَفتَهُ وَاَنْتَ وَليُّ كُلِّ نِعْمَةٍ وَصَاحِبُ كُلِّ حَسَنَةٍ وَمُنْتَهىٍّ كُلِّ رَغبَة
İmâm Hüseyn Radıyallahu Anh Efendimiz, bu münâcâtı, şehâdet şerbetini içtikleri Aşr-ı Muharrem günü, sabah namazını kıldıkdan sonra, düşmanlarının kalabalık ordusuna bakarak okumuşlardır...Meâli şöyledir :
Allahım! Her gam ve kederde sığınağım, her sıkıntı ve zorlukda ümîdim, her musîbetde güvendiğim ancak sensin...Kalbleri zaafa uğratan, kurtuluş yollarını kapatan, dostları kaçıran ve düşmanları sevindiren nice gam ve musîbetler vardır ki senden başka herkesden ve herşeyden ümîdimi kesip sana yönelerek onları sana şikâyet ettim...Sen de onları giderdin, îzâle ettin...Her nimeti bahş eden, her iyiliği ihsân eden ve her dileğin nihâyeti ancak sensin...