İmâm-ı Azam Hazretlerinin Evsâfı

20 Şubat 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

İbret

15. asır ricâlinden Molla Sinan Paşa'nın Tazarrunâme adlı eserinde İmâm-ı Azam Hazretleri hakkında "Na'tü İmâmü'l-Müslimîn Ebû Hanîfe Kaddesallahu Sırruhû" başlığı altında yazdıkları o derece isâbetli ve o derece vecîz ve aynı zamanda o derece zarîf, o derce edebîdir ki zannediyorum bundan daha iyisi söylenemez. Sinan Paşa âdetâ Hazret-i İmâm hakkında o güne kadar söylenen ve yazılan ne varsa hepsini toplamış ve binlerce satır tutabilecek ifâdeleri birkaç satıra sığdırmışdır. Şöyle diyor :

Birisi seyyidü’l-müctehidîn, vârisü 'ulûmi'l-enbiyâi ve’l-mürselîn, sultânü'ş-şerî'a, burhânü't-tarîka, 'ârif-i esrâr-i Kur`ân, kâşif-i rümûz-i Furkân, şem'u'l-ümme, sirâcü'l-mille, fahru erbâbi'l-'ibâde, şeyhu ashâbi'l-istifâde, el-bâriu'l-vâri', el-mütemetti' min 'ilmihî bi'l-ameli'n-nâfi', 'alemü'l-fetvâ, 'alemü't-takvâ, menbau'l-ma'ârifi'r-rabbâniyye ve ma'denü’l-letâifi’s-sübhâniyye, mehbitu'l-envâri'l-kudsiyye ve mecmau'l-kelimâti'l-insiyye, câmi'-i zühd ü 'ilm ve mecmû'a-i kerem ü hilm, sâhibü’z-zihni'l-vakkâd ve't-tab'i'n-nakkâd ve'l-fikri's-sâib ve'r-re'yi’s-sâkıb, hâfizu kirâeti'l-Kur`âni'l-Kerîm ve zâbitu rivâyâti sünneti'r-Resûl 'aleyhi efdalü't-teslîm, 'âlimü'l-ma'kûli ve'l-menkûl ve imâmü'l-fürû'i ve'l-usûl, müstahricü kavâidi'l-ahkâm ve bânîü mebânii'l-İslâm, şem'-i envâr-i ictihâd ve çerâğ-i hâne-i istinbât, imâmü’l-müslimîn hüccetü'l-hakkı 'ale'l-halkı ecma'în, imâm-ı a'zam ve muktedâ-i mu'azzam, Mevlânâ Ebû Hanîfe-i Kûfî, Nu'mân bin Sâbit bin Zuvtî, radıyallahu te'âlâ anhü ve 'an ashâbihi’l-müctehidîn ve tilâmizetihî eimmeti'd-dîn ve men fî mezhebihî mine'l-mü’minîn. 

O, o imâmdır ki, ahkâm binâsını o muhkem etdi ve istinbât esâsını o müstahkem etdi. Kıyâs rüknünü o teşyîd etdi ve ictihâd mebnâsını o te'kîd etdi. Usûl kavâidini o bast etdi ve fürû' ahkâmını o zabt etdi. Dîn evine zînet verdi ve şer' bâğına behcet verdi. 'Âlem halkına nizâm verdi ve şerî'at-i Muhammed'e intizâm verdi. Ümmetine sirâc oldu, başlarına tâc oldu. Cihâna o muktedâ oldu ve cihân onun ile hüdâ buldu. Cehl emvâtına hayât verdi ve dil hastalarına necât verdi. 'Ulûm-i dîniyyeyi ihyâ etdi ve kavânîn-i şerî'ati icrâ etdi. Cân ravzasına safâ verdi ve sîne fezâsına zıyâ verdi. Tâliblere sırât-ı müstakîm koydu ve isteyenlere tarîk-i kavîm koydu. Fıkıh bilmek dileyenlere kavâid koydu ve ahkâm öğrenmek isteyenlere zavâbit koydu. İstinbât taleb edenler için nice mesâile işâret etdi ve istihrâc isteyenler için ança delâili delâlet etdi. Cihânda bir mezheb koydu ki dîn ehlinin ekseri ona mutâba'at ederler ve âlemde bir kânûn vaz' etdi ki onca selâtîn-i gerden-keşân ona itâ'at ederler. Hakk Taâlâ mezhebine giren ümmetin sayısınca hasenât ve tarîkine sülûk eden milletin 'ibâdâtı hesâbınca mesûbât onun rûh-i mu'azzam ve revân-ı mükerremine vâsıl kılup, tâ dünyâ durdukça mezhebini dâim ve kıyâmet kopunca tarîkini kâim eyleye. Bi-mennihî ve lutfih.
İmâm-ı A'zam-ı fahru'l-Irâkeyn
Hümâm-ı efham-ı garbeyn ü şarkeyn
Fekâhat leşkerinin husrevidir
Hidâyet kârbânı peyrevidir
Şerî'at bûstânında semerdir
Tarîkat âsumânında kamerdir
Ma'ârif süfnünün oldur şirâ'ı
Tutup elde dumânın oldu dâ'î

Listeye geri dön